Dünya genelinde yaşanan küresel sorunlar ülkeleri maddi açıdan zorluyor.
Bu zorlu koşullara rağmen elbette güzel gelişmeler de yaşanıyor.
Özellikle teknoloji alanında devrim niteliğindeki yenilikler önemli kazanımlar sağlıyor. Son yıllarda hızla ilerleyen dijital dönüşüm tüm sektörleri adeta baştan yarattı, inovasyon kazandırarak tüketici tercihlerini değiştirdi. Gerçekten de inovatif çalışmalar hayatı kolaylaştırıyor ve hepimizi memnun ediyor. Gelecekte yaşanacak her şeyin teknoloji ile iç içe olacağını hatırlatmaya gerek yok.
Pandemi döneminde evde kaldığımız süreçte teknoloji hayatımızın merkezinde yerini almıştı. Ancak dünya için pandemiden daha büyük sorun olan bir gerçek var, o da "küresel ısınma". Ne yazık ki, her geçen gün bu tehlike büyüyor. Veriler küresel ısınmanın dünya genelinde çok büyük riskler yaratacağının altını çiziyor, uzmanlar uyarıyor. Yaşadığımız mevsim değişimleri önemli mesajlar veriyor ve haliyle herkesi korkutuyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında iklim krizinin yaratacağı sosyal ve ekonomik riskleri azaltmaya/önlemeye yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Bu tedbirlere rağmen önlenmesi güç olan en büyük tehlike "gıda kıtlığı" olarak görülüyor. Su kaynaklarının giderek kuruması, mevsimlerin değişmesi tarım arazilerinin veriminin düşmesi, enerji ve hammadde sıkıntıları gibi faktörler tarım alanlarının verimliliğini olumsuz etkiliyor. O nedenle birçok gelişmiş ülke biyoteknolojik çalışmalara yoğunlaşıyor.
Laboratuvarlarda yapay etler, bitkiler, sebzeler üretmeye odaklanıyorlar.
TARIM ÜRETİMİNDE REKOR
Bizim kültürümüz, tarihimiz, bereketli topraklarımızın lezzetine alışan halkımız bu yapay tatları kabullenmeyecektir. Her ne kadar küresel ticaret dengeleri olsa da kendimize has değerlerimize sahip çıkmamız lazım. Tarımın güçlendirilmesi, ekilebilir alanların artırılması ve bir karış toprağın boş kalmaması için Tarım ve Orman Bakanlığı desteklerini artırmaya devam ediyor. Teknolojik yeniliklerle birlikte tarımda da önemli teknolojik gelişmeler yaşanıyor. Akıllı tarım uygulamaları giderek artıyor. Gençleri çok sevindirecek destekler var. Tarımın eğitimli, genç ve uzman kişiler tarafından yapılmasını teşvik etmek amacıyla başlatılan 'Uzman Eller Projesi' etkisini hızla artırıyor.
Geçtiğimiz günlerde sektör değerlendirmesi yapan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, proje kapsamında genç çiftçilere yönelik hibeyi 100 bin TL'den 250 bin TL'ye çıkaracaklarını belirtti.
"Gençlerimizi tarımsal üretime çekemezsek gelecekte kim üretim yapacak?
100 milyonu aşacak nüfusumuzu kim besleyecek?" diye soran Bakan Kirişci, "Bitkisel üretimimizi, 2021'e göre yüzde 9.1 artırarak 118.4 milyon tondan 128.6 milyon tona çıkardık ve tüm zamanların üretim rekorunu kırdık" diye ekledi.
NE DESTANLAR YAZILACAK
Ülkemiz tarım ihracatında oldukça başarılı. TİM verilerine göre, 2022'de tarım ihracatı bir önceki yıla oranla yüzde 15,3 artışla 34,2 milyar dolara yükselerek rekora ulaştı. 2023 ocak ayında yine tarım sektörü ihracat rekorları kırdı.
Örneğin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde 989 milyon 465 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünlerinde 626 milyon 716 bin dolar, yaş meyve ve sebzede 325 milyon 101 bin dolar, kuru meyve ve mamullerinde 128 milyon 117 bin dolar, zeytin ve zeytinyağında 119 milyon 781 bin dolar, süs bitkileri ve mamullerinde 13 milyon 964 bin dolarlık ihracat gerçekleştiği belirtiliyor.
Demek ki üreticilerin girdi maliyeti sorunları tam olarak çözüldüğünde, kim bilir Türkiye ne destanlar yazacak. Küresel pazarlardaki daralma ve sorunlara ve paritenin olumsuz etkilerine rağmen Türkiye ihracatta yine önemli başarılara imza attı. 2022 yılı ihracatı 2021'e göre yüzde 12,9 artışla 254,2 milyar dolara yükseldi. Tüm ihracatçıları tebrik ediyoruz.Her geçen gün daha iyiye giden imkanlarla, Cumhuriyetimizin 100. Yılında ve Türkiye Yüzyılı'nda daha güçlü bir Türkiye olacağız...