Çalışma hayatında bazı dönemler stres, zorluk ve belirsizlik olabilir.
Küresel faktörler, ekonomik krizler, siyasi etkenler, ekonomik belirsizlikler gibi dış faktörler, iş dünyasını direkt etkilemektedir.
Bu dönemler, çalışanların işin geleceği konusunda endişeli olduğu, kararsızlıkların yaşandığı, işten çıkarılma kaygılarının yoğun yaşandığı dönemlerdir. Çünkü dış çevre faktörleri iş stratejilerini, üretim kararlarını, stratejik planları doğrudan etkilediği için şirketlerin hedefleri ve eylem planları haliyle değişebilir. Hem çalışanlar hem de yöneticiler için tedirginlik yaratan belirsizlik atmosferinde verimli bir iş ortamı için şunlara odaklanmak gerekir?
Etkili İletişim: Çalışanlar ve yöneticiler arasında iyi bir iletişim sağlanması kurumsal işbirliği ve uyumun temelini oluşturmaktadır. Belirsiz, stresli, zorlu dönemlerde, açık, samimi bir iletişim kurmak, endişeleri paylaşmak bilgi akışını sağlamak için son derece önemlidir. Ayrıca pozitif iletişim çalışanların kaygılarını azaltabilir, işbirliğini güçlendirir. Çalışanların işi sahiplenmesini kurumsal aidiyatı artırır. Her şey geçicidir, zor dönemlerde geçicidir. Önemli olan zorluklarla baş etmenin olağan ve mümkün olduğu bilinç ve bakış açısı ile hareket etmektir. Kazan & kazan ilkesi ile aynı hedefe koşan kurumsal bir atmosfer ile zorlu dönemler ile daha kolay baş edilir.
Esneklik ve Uyum Sağlama: Zorlu dönemlerde hızlı değişimlerin yaşanması be beklenmedik olayların yaşanması muhtemeldir.
Bu durumda tüm çalışanların esneklik ve değişen koşullara uyum sağlama gücüne sahip olması gerekir. Her türlü koşula uyum sağlayabilmenin koşulları arasında çalışanların ve yöneticilerin bilgi, becerisi ve yetkinliği çok önemlidir.
Destek ve Motivasyon: İnsan psikolojik bir varlıktır. Bu nedenle zorlu dönemlerde çalışanların motivasyonunu yüksek tutmaya yönelik çabalar sergilemek verimlilik için çok önemlidir. Beyin pozitif ruh halinde daha üretkendir. Bu açıdan yöneticilerin; astlarının sorunlarını dinlemesi, ihtiyaçlarına cevap vermesi, duygularını anlaması, başarısını ödüllendirmesi, olumlu geri bildirim vermesi gibi davranışlar başarılı iş çıktıları için önemlidir. İlaveten astlarının ilgi ve yeteneklerini geliştirmeleri için imkân sunması, potansiyellerini açığa çıkaracak yetki ve görevlerin verilmesi üretkenliklerini sağlayacaktır. Çalışanların kişisel ve kurumsal eğitim programlarına katılmaları yaratıcılıklarını artırmada, yetkinliklerini güçlendirmede, profesyonellik kazanmada, yeni projelerin sorumluluğunu almaları adına birer motivasyon araçlarıdır.
Önceliklendirme: Bazen zorlu dönemlerde imkânlar ve kaynaklar sınırlı olabilir.
Mesela bütçeler yetersiz olabilir veya çalışan sayısı az olabilir. Bir kişiden aynı anda pek çok görev istenebilir. Böyle dönemlerde sabırlı olunması, hedeflere odaklanılması, önceliklerin belirlenmesi mühimdir.
Acil ve önemli görevleri belirlemek, zamanı ve kaynakları verimli kullanmak iş verimliliği için gereklidir.
Fırsatlara Odaklanmak: Zorlu dönemler bir nevi birer kriz dönemleridir ve her kriz fırsatlar sunar. Değişimin, yeniliğin, gelişimin adımlarının atıldığı en uygun dönemler kriz zamanlarıdır. Bu alanlara odaklanmak, iş modellerini ve üretim yöntemlerini buna göre geliştirmek verimli ve yaratıcı iş ortamını oluşturmaktadır.
Günümüzde iş dünyası teknoloji ve global ticaret anlayışından ötürü, değişime uyum sağlaması gereklidir. Her işyerinin birincil hedefi; karlılık ve hizmet kalitesini yükseltmektir.
Değişime uyum sağlayanlar ise her zaman kazançlıdır.