Kavurucu yaz sıcaklarını yaşadığımız şu günlerde deniz kum ve güneşin tadını çıkarmak isteyen vatandaşlar sahil beldelerine koşuyor. Ülkemizin cennet koyları, birbirinden güzel mekanları, eşsiz lezzetleri ile yerli ve yabancı turist tatilin tadını çıkarıyor. Vatandaşlar bütçesine göre tatil formülünü buluyor. Pandemi ile birlikte özellikle kamplar çok ilgi görmeye başladı.
Örneğin karavan turizmi giderek yaygınlaşıyor.
Karavan firmaları siparişlere yetişemiyor ve teslimatı gelecek yıla erteliyor. Ancak son dönemde pek çok sahil kesiminde karavanlar yasaklandı. Buna çevredeki vatandaşların rahatsız olması veya çevre kirliliği gibi faktörler neden gösteriliyor. Durum böyle ise tabii bu konuda haklılar. Doğayı seven insanlar karavanı tercih ederken, bazı karavancıların çevreyi kirletmelerine akıl ermiyor. Bu sebeple de çevreci karavancıların tatil yapmaları engelleniyor.
BİLİNÇLİ OLUNMALI
Bilinçli karavancılar bir tatil alanına girdiğinde yaptığı ilk şey çevrelerindeki çöpü toplamaktır. Bu kişileri ayrı tutmak gerekir. Diğer taraftan belediyeler bazı koylara çadır ve karavan girişini yasaklıyor. Amaçları belediyenin kamp alanlarına yönlendirmek, bu güzel bir fikir olabilir fakat çok yüksek fiyatlar isteniyor. Bir karavan için gecelik 1000-1500 TL olursa nasıl konaklama yapılabilir? Hizmet anlayışı ile hareket eden belediyelerin daha erişilebilir rakamlar sunması gerekmez mi? Tabii bu örnek birçok kamp yeri içinde gösterilebilir.
Fiyat politikalarında serbest piyasa ekonomisi ile değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "turizm tesisi birim maliyetleri listesinin" de dikkate alınması, erişebilir bir fiyat politikası uygulanması beklenmektedir. Diğer taraftan bazı beach, kamp, otel ve tesislerin Kıyı Kanununa aykırı uygulama yaptığı görülmektedir. Bilindiği üzere kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır ve kamu yararı önceliği bulunmaktadır.
ERİŞİLEBİLİR OLMALI
Güzel ülkemizin turizm gelirlerinin daha da artması için işletmelerin daha duyarlı olması çok önemli. Ne yazık ki bazı vatandaşlar fahiş fiyatlar nedeniyle tatil hakkından yoksun kalmaktadır. Tatil yapan insanların ruh sağlığı iyidir, daha çalışkan ve üretkendirler. Tatil herkesin hakkıdır, erişilebilir olmalıdır. Turizm gelirleri büyük bir kaynak. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre ocak - haziran turizm geliri toplamı 21 milyon 734 bin 366 dolar. Bu rakamlar sevindirici. Ülkemize yabancı turistlerin ilgisi fazla. Mesela Antalya Valiliği'nin açıklamasına göre 1 Ocak - 6 Temmuz arasında Antalya'ya dış hatlardan gelen turist sayısı 6 milyon 14 bin 412 kişi. Ülkemize döviz girdisi ve cari açığın azalması bakımından olumlu bir durum.
Bakan Ersoy'un açıklamasına göre 2023 yılı turizm hedefi 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir elde etmek. Gerçekten ülkemizin her bölgesi ve şehri; tarihi dokusu, kültürel mirası, gastronomisi, sempatik insanları ile çok fırsat barındırıyor. Turizmin bir değer, markalaşma ve ülke ekonomisi için lokomotif sektör olduğu bilinciyle hareket eden uzmanlara daha çok ihtiyacı var. Bunun için eğitimli, donanımlı kişilerin yetiştirilmesi çok önemli. Turizm gelirlerinde ve turist sayılarında ciddi bir artış var ama kapasitenin daha da açığa çıkabilmesi için sektördeki sorunların çözülmesi ciddi bir dönüşüm sağlayacaktır.
Haksız rekabet, ruhsatsız kiralık evler, denetim ve güvenlik sorunu, yetişmiş eleman sıkıntısı, mevsimlik çalışma gibi temel sorunların aşılması sektörün genişlemesine katkı koyacaktır. Turizmin mevsimlik değil yıl boyunca devam etmesi için yöntemlerin çeşitlendirilmesi, cennet ülkemizin markalaşmasını daha da artıracaktır.