Lokomotif sektör olarak tarif edilen turizm sektörü ülkemiz için çok büyük potansiyel barındırıyor.
Kadim şehirlerimizle, eşsiz doğası, denizleri gölleri nehirleri ve yaz-kış turizmi ile turistini kendine aşık eden ülkemizin güzellikleri saymakla bitmez. Turizm alanında yatırımların artması birçok alt hizmet sektörünün de gelişmesi anlamına geliyor. Konaklama, ulaştırma, yiyecek içecek, seyahat acentaları, tur şirketleri, hediyelik eşya, mobilya, gıda ve eğitim gibi birçok sektör de bu pastadan payını alıyor. Turizm ve Kültür Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü verilerine göre 2023 yılının sadece ilk 9 ayındaki turizm gelirimiz 72 milyon 532 bin 928 dolar. Milli ekonominin gelişmesine, cari açığın giderilmesine, kalkınmada kilit rol oynayan turizm sektörü gerçekten sadece ekonomik açıdan değerlendirilemeyecek kadar geniş bir etki alanına sahip.
Sosyal, kültürel ve siyasal alanda ulusal ve uluslararası ilişkilerde belirleyici role de sahip. Elbette bu sektör de 21. yüzyıl dijital çağında değişmesi şart. Özellikle bilgi teknolojilerinin sektöre entegre edilmesi, turizm gelirlerinin artmasının yanı sıra, uluslararası köprü olması ve dijitalin kolaylaştırıcı etkisinden yararlanmak anlamına geliyor. Günümüzde Bilgi Teknolojilerinin faydalarından yararlanan sektörler; hız, ekonomik değer, markalaşma, kolaylaştırıcı rolü ve sağladığı katma değerle ile öncü bir güce sahip.
Mesela BT'nin kolaylaştırıcı hizmetinden yararlanan bir müze, ziyaretçilerine sanal gerçeklik uygulaması ile tanıtma imkanı bulabiliyor. Dünyanın bir ucundaki bir şehri görmek isteyen bir kişi bilgi teknolojilerinin yararlanarak seyahat etmeden de olduğu yerden görebiliyor. Bu gerçekten inanılmaz bir şey. Özellikle Coğrafi Bilgi Sistemlerinin (CBS) sunduğu avantajlar, E-Turizm uygulamaları geleceğin en önemli araçları haline gelecek. Özellikle klasik turizm ile e-turizmin birlikte harmanlanması geleceğin trendleri arasında yerini alacak.
İZMİRLİ GİRİŞİMCİNİN HAYALİ Bu anlamda 30 yıldır dünya genelinde turizm sektörü için önemli çalışmalar yürüten Uluslararası Bilgi Teknolojileri Turizm ve Seyahat Federasyonu (IFITT) 31.ENTER konferansı geçen hafta İzmir'de düzenledi. IFITT Türkiye Başkanı İzmirli bir kadın girişimci olan Mine Güneş Kaya'nın önderliğinde düzenlenen etkinlikte Türk turizminin geleceğine dair önemli konulara vurgu yapıldı. Güneş:
"Düzenli kaynak kullanımı, amaç ekonomisi, etki yatırımları, karbon ticareti sırası çoktan gündeme gelen ve artık turizmde konuşmamız gereken konular.
Bugün iklim krizi senaryosunda yok olabilecek arkeolojik, kültürel, somut ve somut olmayan kültürel miras için ne denli çalışıyoruz? Seyahat ve hareketlilikle neler değişecek? Yeni ve sorumlu turizm segmentleri neler? Girişimcilik görünenin dışında hangi ekonomilere bağlı? Gerçeklik Teknolojileri Perspektifinden Son Şans ve İkinci Şans Turizmi nasıl ele alınmalı?
Oyunlaştırma turizmin geleceği mi? Tüm bunların gelecek kuşaklara aktarılmasında ne kadar sorumluyuz? Oluşacak yeni meslekler neler olacak?" diye ekledi.
Güneş'in heyecan yaratan hayali ise tüm dünya üniversitelerinin özel sektörün ve öğrenci girişimcilerinin bir arada olacağı CERN turizm teknolojileri ve araştırma merkezini İzmir'de kurmak istiyor. Böylece geleceğe daha sağlıklı hazırlanmak, dünya turizmcilerini dijitalleşmeye adapte etmek, global hedefler çerçevesinde sistemleri entegre etmeyi istiyor. Ülkemiz için kritik bir sektör olan turizmde böylesine güzel hedeflerin olması gurur verici.
Her alanda böylesine iddialı hedeflerin olması ülkemizi ok daha iyi seviyelere çıkarır. Hedefleri olan insanlar daha disiplinli daha sistemli kişilerdir. Dünya her geçen gün değişiyor ve dönüşüyor. Çağın gerekliliklerine göre çalışmak, değişimi yakalamak özellikle her işe dijitali entegre etmek atılımın en önemli rehberidir.