Lefkoşa'ya uçuşumuzun ardından geceyi burada makul fiyatlı bir otelde geçirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yıllarca gördüğüm manzaranın aynısını sundu. Aynı süre içinde Anadolu'daki şehirler tanınmayacak kadar gelişirken, ada neredeyse el değmeden kalmıştı.
Yine bütün yatırım, beş yıldızlı tesislere yapılmıştı. Ne de olsa ada ekonomisi, turizme ve öğrencilere dayanıyordu.
Özellikle Afrikalı ya da Ortadoğulu pek çok öğrenciyi görüyordunuz sokaklarda...
Yine bir ada klasiği, otomobillerinde müziği sonuna kadar açmış, son sürat gezen ve çevreyi kesen gençler... Ada halkı sıcak kanlı ve yardımsever olsa da tembel olduklarını (ada psikolojisi) söyleyebiliriz.
Bizim günlük yürüyüşümüzün dörtte biri (on beş dakika) kadar çeken bir mesafe, onlara yürünemeyecek kadar uzak görünüyor. Bu arada, düzgün bir restoranda et yemek istiyorsanız bir tabak yemek için 80-90 lirayı gözden çıkarmalısınız.
Adada fiyatlar otel bazında makul olabilir(kumarhaneler sübvanse ediyor bence) ama yiyecek pahalı, haberiniz olsun.
TAKSİ PAHALI
Biz bir hovardalık edip adada taksi kullansak da önermiyorum. En az kırk lira ödüyorsunuz. Havaalanı Lefkoşa 125, Lefkoşa-Girne arası 150 lira tuttu. (Yani biz otelden kazandığımız parayı taksiye gömdük.) Cratos Premium, Girne'nin en iyi oteli olmasa da (yine de iyi), en eğlenceli oteli seçilmiş. Gece kulübünün ses ve ışık şovlarının ayarı Avrupa'da yok, diyorlar. (Biz bayram başlamadan gidip bayramın ilk günü döndüğümüz için ne kulübe gidebildik, ne de otele gelen Ebru Gündeş gibi sanatçılara yetişebildik.)
DANS VE MÜZİK ŞOVU
Cratos'un standart odaları büyük olmasa da şık. Otelin (ne büyük, ne küçük) derli toplu bir kullanım alanı var. Teraslama düzenle yapılmış. Birkaç alakart restoranı olsa da deniz kenarı dışındakiler (Çin ve Lübnan mutfağı) aynı manzaraya bakıyor. Deniz kenarına Port Cratos adı verilmiş. Burada, doğal bir mendirek yapılmış ve bu mendireğin üzerine iki restoran, bir bar ve varlıklı müşteriler için denize sıfır villalar yapılmış. Bütün bunların bulunduğu alana da Coco Bongo adası ismi verilmiş ki otelin en özel bölümü de burası. Burada gün boyu dans ve müzik şovu var. Patenli garsonlar servis yapıyor.
Deniz turkuaz renkte ama maalesef bulanık.
Mendirek dalgayı engelleyerek otel önünü bir havuza dönüştürse de suyun doğal akışını değiştirmiş. Bu manada otelin en güçlü yanının en zayıf yanı da olduğunu söyleyebiliriz.
İLETİŞİM GÜÇLÜĞÜ
Cratos'un mutfağı başarılı. Çeşit bol.
Her zevke uygun yiyecek var. Suşiden tandır tirite, pideden yengece her şey var. Burada yedikten sonra hala alakart yemek düşünmek zor. Personel iyi niyetli ama ne yazık ki Rus ve Afrikalı dahil her milletten çalışan var ve özellikle Ruslarla diyalog çok güç. Ne Türkçe biliyorlar, ne İngilizce anlıyorlar. Benim tesiste en şikayetçi olduğum konu bu oldu. Özetle, deniz ve yiyecek için tercih edilebilecek bir seçenek, Girne otelleri...