Hollanda'nın geleneksel ahşap ayakkabılarına Sabo adı verilir. Sabolar, bugün de plastik çeşitleriyle günlük kullanımdadır.
Peki sabotaj sözcüğünün saboyla bir ilgisi var mıdır? Kesinlikle! Bu terim, Fransa'da 1910'da demiryolu işçilerinin sabo ayakkabılarını makasların arasına sokmak suretiyle tren seferlerini geciktirme eyleminden gelir.
Kellesinden vazgeçmiş kişi, maceracı anlamında iken Türkçede macera sözcüğü yerine kullanılan sözcük, Sergüzeşt'tir.
Peki, sahurun ' Seher vakti yenen yemek' demek olduğunu biliyor muydunuz?
Bugün sübye olarak bildiğimiz bir mürekkep balığı türü vardır. Sepya, mürekkep balığının Latincesi, ayrıca bir renk tonunun günümüzdeki adıdır.
İngilizce Circulaire, dairesel demek. Fransızcası size tanıdık gelecek. Sirküler... Genel dolaşım için yazılan mektup anlamındaki bu sözcüğü, imza sirküleri tanımlaması içinde de kullanıyoruz.
Ortaçağda İtalyan sermayedarların , gemilerinin batması ya da Türk eline geçmesi olasılığına karşı topladıkları güvenlik akçesine Sicurta dendiğini, ve ilk sigorta uygulamasının böyle başladığını biliyor muydunuz?
Star sözcüğü artık nerdeyse her dilde kullanılsa da İngilizce.
Yıldız demek. Farsça halinin bir kadın ismi olan Sitare olduğunu biliyor muydunuz?
Çok uzun süreyi anlatmak için dilimizde bir kalıp var, sittin sene...
Nedir diye sorsanız pek kimse bilmez.
Sittin, altmış demek....
Her ne kadar snob sözcüğü züppe gibi negatif bir anlam taşıyor olsa da geldiği yeri tahmin etmek güç. Snob, Cambridge üniversitesinin öğrenci argosunda kasaba esnafına verilen addır. Yani Üst sınıflara özenen kimse...
Lüks davetlerde iki yemek arasında, donmuş limonataya benzer bir ikram yapılır. Amaç, iki yemek tadımı arasında damağınızı tazelemektir.
Buna sorbe deniyor. Peki sorbenin bildiğimiz şerbet sözcüğünden geldiğini biliyor musunuz?
Salata, 'Sal' yani İtalyancada tuz sözcüğünden gelir.
Tuzlanmış demektir. Aynı kökten Salamura, Salça gibi sözcükler de doğmuştur.
Yeni doğan isimlendirmesinde , özellikle çok çocuklu ailelerde doğum sırasının ismi belirlediğini; Saniye'nin ikinci, Salise'nin ise Üçüncü demek olduğunu biliyor muydunuz?
Evlerde bulunan subasmanın eve su basmasın diye yapılmış bir yükselti olduğunu zannediyor olabilirsiniz. Oysa Subasman, Fransızcada yapının alt bölümünü, kaideyi, tabanı ifade eder.
Azerbaycan'da subay sözcüğünün farklı bir anlamıyla karşılaşıp şaşırmış olabilirsiniz. Kelime anlamıyla subay, yüksüz, ağırlıksız kimseye denir. Bu anlamıyla bu kişi beka da olabilir, hafif süvari de...
Bir tatlı için bunca beklemek biraz zahmetli olsa da sufleyi sevmeyen olduğunu sanmıyoruz.Fransızcada sözcük, üflenmiş, şişirilmiş şey anlamına gelir. Peki tiyatroda oyunculara repliklerini fısıldayarak hatırlatan suflörün de bu kökenden geldiğini biliyor muydunuz?
Hazır tatlı demişken, sevilen bir başka tatlıyla devam edelim. Supangle...
Supangle'deki angle, İngiliz demektir. Sözcük, İngiliz çorbası anlamına gelir.