Yalnız mısın?
Yalnızlık kötü şey ama tek başınalık bir seçim, hatta bazen bir lüks olabiliyor. Sanatçılar gibi kalabalık zihinli insanlar tekbaşınalığı tercih edebiliyor. Bizimkisi cemiyet toplumu olduğu için kalabalığı ve kalabalıkları gereğinden fazla över, yalnızlığı da kimsesizliğe yaklaştırır.
Tüm tekbaşınalıklar yalnızlık cinsinden değerlendirilir ve korkulur. Bu yüzden, tek başına kalmamak adına gruba uyulur, yanlış kararlara imza atılır.
Tek başına yaşlanıp ölme diye ilk bulduğun kişiye yapışılır, illa ki adam ederim diye olmayacak biriyle evlenilir sonra da kurtulmak için gün sayılır.
Yani tek başına kalmamak için ikili yalnızlıklara katlanılır. Uzun yıllar evli kalan çiftimize sormuşlar.
"Mutlu evliliğinizin sırrı nedir?" Adam cevaplamış:
"Aslında ilk zamanlar mutsuz olduk ve bu işin yürümeyeceğini düşündük." Röportajcı atlamış:
"Sonra yanıldığınızı fark ettiniz herhalde. Birbirinizi iyice tanıyınca..." - "Yok" demiş adam. "Çocuğumuz olacağını öğrenince boşanma işini erteledik." - Sonra?
"Sonra çocuklarımız okula başladı" demiş kadın. "Onlar büyüyene kadar bekleyelim" dedik.
-E büyüdüler?
Bu sefer de "onları evlendirelim öyle boşanalım, kötü örnek olmayalım" dedik.
Röportajcı demiş ki:
"Ve uzun yıllar geçti artık birbiriniz olmadan yapamayacağınızı anladınız." -Yok nerde? Hala boşanmak istiyoruz.
Röportajcı dayanamamış:
"E ne duruyorsunuz?" "Çocukların ölmesini bekliyoruz" demiş adam.
İşte böyle. Bekleye bekleye ömür geçiyor.
Seçilmiş kaliteli tekbaşınalıkları azımsamayın. Çocuklarınızı, tek başınalıklarını yalnızlık sanmayacak şekilde eğitin. İnsan değerli olmak için kalabalıklar arasında durmak zorunda değildir. Nadir parçalar bazen ayrı yerlerde saklanır.
KÖTÜ BİRİ NASIL GÖRÜNÜR?
Ne bileyim ben!
Yani bunun net bir tarifi yok ama yine de bu konuda biraz akıl yürütebilirim. Eskiler, kalbinin güzelliği yüzüne yansımış der, iyiliği fiziksel de olan bir iyilik güzellik hali olarak nitelemişler. Belki de o yüzden eski güzel zamanların türk filmlerinde Tarık Akan Filiz Akın gibi bebek yüzlü oyuncuları iyiler listesine koymuş, kötüleri biraz daha kaba yüz hatlı oyunculardan seçmişler. Hatta daha da karikatürize edip, kötü adamı kahkahalar atarak dev gibi bir koyun budunu kemirirken resmetmişler. Oysa bugünün sineması, iyilik ve kötülüğü tipe bağlamıyor. Hattta aksine, bebek yüzlü kötüler sunuyor bizlere... Gerçek de böyle zaten biraz...
Mutsuz sevgisiz suratsız insan gerçek kötü değildir. O, sevgi ve iyiliğin onda karşılığı olmadığı için kötüdür ve çabayla değiştirilebilir. Duyguları vardır ama olumsuz duygulardır bunlar.
Oysa gerçek kötüler dışarıdan belli olmazlar. Onlar son derece sıcakkanlı, hayat dolu, çekici, baştan çıkarıcıdırlar.
Bunların duyguları değil, arzuları vardır ve insanları arzuları doğrultusunda kullanırlar. Biz kötü zannettiğimiz suratsızlarla kavga etmekle uğraşırken onlar çoktan arka kapıdan yaklaşıp evin içine yerleşmişlerdir bile.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.