Akrabayı seçemiyoruz ama eşi dostu seçebiliriz. Kimlerle yakınlaşacağımızı neye dayanarak seçeriz, neye dayanarak seçmeliyiz aslında?Kuş emsaliyle uçar derler, biz de genelllikle benzerlerimizle diyalog kurarız. Böylesi daha akıllıcadır aslında ama benim için çok daha önemli bir kriter var. Had bilmek! Yani sınırlar. Öncelikle biriyle yakınlaşmak için acele etmeyin. Biraz ölçüp tartın. Mesela o bir iki sırrını söyledi diye karşılıklılık duygusu gereği borçlu hissedip siz de dökülmeyin. Bırakın sırrınız sizde kalsın. Ülkemiz aile yetiştirmesi gereği sınırını bilmeyen insanla dolu. İki tür sınır bilmeme var. Birincisi sınır koyamayıp benlik arazini yabancılara yağmalatan ezikler. İkincisi de başkasının sınırından içeri dalan yağmacı egoistler. Her ikisi de başka tehlike ama sizin sınırınızı tanımayanlar tabii ki en kötüsü...
IKI TÜR INSAN OLSA
Aileleri vaktiyle onlara hayır demedi diye dünyayı babasının malı sananlar en kötüsü... Durmayı bilmeyen en korktuğum tiptir. İki tür insan olsa: A. Çok benzerliğim olmayan ve kendisiyle geleceği hayal edemediğim ama sınırını haddini bilen B. Çok ortak noktam olsa da duracağı yeri bilmeyen biri... Ben ilkini seçerim. Duracağı yeri, sınırını bilmeyen gem kendini hem beni felakete sürükleyebilir. Had bilen insanla bir gün ayrışsam bile bir kahve içimi iletişimim kalabilir. Onunla kötü anım olma olasılığı daha azdır. Bu yüzden bakın bakalım yola çıkacağınız kişi haddini biliyor mu? Durdan çüşten anlamayan yol arkadaşı değil, af buyurun ama eşektir. Onunla yol almanın tek yolu dizginin hep elinizde olmasıdır, unutmayın.
DEDILER KI ASK...
Dediler ki: 'Aşk boş iş' Dedim ki: 'Haklısın. Aşkı iş olarak görseydim bana da boş gelirdi.' Dediler ki: 'Aşk mutluluk ve haz için değil mi?' Dedim ki: 'Ne münasebet! Aşk bir ilaçsa haz onun yan etkisi. Yan etkimin peşinde koşanlar hiç iyileşemeyecekler.' Dediler ki: 'Aşk sonunda bitecekse ne gerek var?' Dedim ki: 'Biten her şey gereksizse yemek yeme. Hatta yaşamaya ne gerek var?' Dediler ki: 'Aşkın sonunda hep acı var. Bu yüzden aşklar hep yalan.' Dedim ki: 'Aşk bir keski gibi kendini yontma gereci. Sen aracı amaç sandıysan kaybetmeye mahkumsun zaten.' Aşkı bitince kendini bitti sanandır asıl yalan...