Giriş Tarihi: 20 Mayıs 2023, 16:24
Bucket list adında bir film vardı, ölmeden önce yapılacak şeylerin listesini ifade eden bir terime dönüştü bu kavram. Bugün de gezginler için bucket list, ölmeden önce görülecek yerler listesidir. Bu satırların yazarı da kendi kısıtlı deneyimi üzre, size böyle bir liste hazırlamayı kendine görev bildi. İlk bölümü bu hafta verelim.
TEKKE KOYU-Gelibolu
Tekke Koyu; Gelibolu yarımadasının en uç noktası olan ve Seddülbahir olarak adlandırılan bölgedeki 5 büyük koydan bir tanesidir. Çanakkale Savaşı Seddülbahir 25 Nisan 1915 çıkarma noktası olup aynı zamanda doğal plajı ile eşsiz bir Gelibolu yarımadası koyudur. Tarihi değerinin yanında, elenmişcesine temiz kumlardan oluşan plajı, bir doğal güzellik olarak da bizleri karşılıyor. Ulaşımın toprak bir yol ile sağlanması ve ağaçlık eski askeri bölgenin arkasında yer alması belki de gizli kalmasının ve bu doğal güzelliğin fark edilmemesinin ana sebepleri olabilir. Her ne kadar çok fazla bilinmese de denize girmek için Tekke Koyu'nu tercih eden ziyaretçiler de yok değil. Karadaki betonarme makineli tüfek yuvaları ve denizde Çanakkale savaşından kalmış deniz taşıtına ait iskeletler dolayısıyla burada denize girerken tarihi yaşayabilirsiniz.
KAHİRE MÜZESİ-Kahire
Dünyadaki Louvre gibi benzerleri ile kıyaslandığında ilk bakışta çok fakir ve sönük sayılabilecek bir müzeden bahsediyorum. Oysa burada sorun müzede değil, müzecilikte. Yani batı kafasıyla yapılması gereken müzeciliğin Mısır şartlarıyla yapılmasında sorun.
Louvre'u gezmeye tam gün yetmez.
Çünkü tek bir eser, bir mücevher gibi koca bir salonda sergilenir. Oysa Kahire'de altın terlikler, firavun mumyaları üst üstedir neredeyse. Yani Kahire'de ağzınızı açık bırakacak eserler bir depo mantığıyla sıkıştırılmıştır. Müze görmek istiyorsanız Louvre'a, eser görmek istiyorsanız Kahire'ye bakmalısınız.
KARNAK TAPINAĞI-Luksor
Filmlerde gördüğümüz egzotik Mısır, çoğumuzu çok etkilemiştir. Özellikle de piramitler... Oysa günümüzde piramitlerin içinde bir şey bırakmadıkları gibi, dünyanın yedi harikasından biri, hafızamızda alışık olduğumuz yer olan çölde değil, şehrin göbeğinde kalıp kapitalizme yenilmiş, tüm büyüsünü yitirmiş. Buna rağmen hala büyüsünü yitirmeyen bir yer var, o da tapınaklar... Hepsi görmeye değer olsa da, zamanda yankılanan en müthiş eserlerden biri olan Karnak'ı mutlaka görün, derim. Akşam saatlerinde giderseniz gece sergilenen ses ve ışık şovunu da kaçırmamış olursunuz.
FOX THEATRE-Atlanta
Eski bir film sarayı olan Fox Theatre Georgia, Midtown Atlanta'da bulunan bir performans sanatları mekanıdır ve tarihi bölgenin en önemli parçasıdır. Başlangıçta 5.000 üyeli Shriners organizasyonunun merkezi olarak tasarlanan Shriners'ın bütçesini aşınca oditoryumu o sırada ülke çapında tiyatrolar inşa eden film kralı William Fox'a kiralanmış.
Tiyatro, borsa çöküşünden ve Büyük Buhran'ın başlamasından sadece iki ay sonra, 25 Aralık 1929'da açılmış.
Pek çok kez el ve fonksiyon değiştiren yapı dönemin tüm önemli büyük gruplarını ve country ve western swing gruplarını ağırlamış. 4.665 kişilik inanılmaz koltuk kapasitesiyle tiyatro, Mağribi tasarımının da kanıtladığı gibi, başlangıçta büyük bir tapınağın parçası olarak planlanmıştı.
Fox Theatre ilk açıldığında, yerel gazete burayı "hayal gücünün ötesinde pitoresk ve neredeyse rahatsız edici bir ihtişam" olarak tanımlamış. Fox'un orijinal mimarisi ve dekoru kabaca iki mimari stile ayrılabilir: İslam ve Mısır mimarisi ...
Tavanında 96 gömülü kristal "yıldız" (üçte biri titreşen ) ve bu "gece boyunca yavaşça sürüklenen bulutların bir projeksiyonu ile tamamlanan bir Arap avlusunu taklit ediyor. İslami bölümleri ise şu anda kuru tutulan bir dizi abdest çeşmesine sahiptir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.