Siyaset üstü İzmir
***
Benim bu yazıda asıl üzerinde durduğum ve ilgimi çeken husus şu: Bir şehir halkı tarafından bu kadar haksızlığa uğramış, bu derece horlanmış bir insan, üstelik kudretli bir siyasetçi, o şehre ilgisini, sevgisini ve sempatisini korumakta nasıl bu derece tahammüllü olabiliyor? Başbakan Erdoğan yıllardır, babasından dayak yiyen bir çocuğun yeniden babasının gözüne girmek için çaba sarf etmesi gibi, İzmirlilerin gönlünü kazanmak, onlara kendini anlatmak, iyi niyetini göstermek için özel bir çaba harcıyor. Oysa tanıyanlar bilir ki, kimseye eyvallahı olmayan bir insan Başbakan. Üstelik İzmir'den tatmin edici düzeyde bir oy da alıyor. Partisinin en kötü gününde oyu yüzde 30. Bu oy, CHP'nin Türkiye geneli oyundan daha yüksek. Yani, İzmir'den ısrarlı bir oy talebi de olamaz Başbakan'ın.
Öyleyse nedir Başbakan Erdoğan'ın İzmir ilgisinin nedeni? "İzmir ilgisi" sözünü bilerek kullanıyorum, zira danışmanlarını ve uzmanları aylardır çalıştırıyor Başbakan. Onlara verdiği talimat şu: İzmir'e öyle projeler yapın ki, bu şehir Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olsun."
Örneğin Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay'ı, sanıyorum ki, önümüzdeki günlerde bir "İzmir bakanı" gibi çalıştıracak. Yukarıdaki sorunun cevabını vermenin bir tek yolu var; Başbakan Erdoğan'ın kafasının içindeki dünyayı bilmek. Size o dünyanın ana koordinatlarını söyleyebilirim: Başbakan'ın kafasında, "muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmış" bir Türkiye tahayyülü var; tüm yakınlarının anlatımlarından bu sonucu çıkarıyoruz. Başbakan'a göre İzmir, kafasındaki gelişmiş-modern Türkiye vizyonunun olmazsa olmaz bir parçası. İzmir modülünün olmadığı, gelişmiş, çağdaş; Akdeniz hattı üzerinden AB'ye dönük iddiaları olan bir Türkiye vizyonu ortaya çıkmıyor.
***
İzmir için düşünülen projeleri bir bütün olarak değerlendirdiğimiz zaman, İzmir'i siyaset üstü bir yere koymak gerekiyor. O nedenle insanlar, istedikleri partiye elbette oy verebilirler ancak İzmirlilere tarihinin en büyük kalkınma fırsatını sunan bu projelere herkesin "siyaset üstü" bir anlayışla sahip çıkması zorunludur.
Başbakan Erdoğan İzmirlileri seviyor, sevmeye mecbur ama İzmirliler de Başbakan Erdoğan'ı anlamaya mecbur.
Eğer İzmir'in geleceğine karşı bir sorumluluk duygusu taşıyorlarsa...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.