Dün sabah TV8'de Erkan Tan'ın programını izliyorum. Program konuğu Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek. "CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük bir yalancı olduğunu" ısrarla tekrar edip duruyor. Kendi kendime, "Bir dakika yahu, bir insanın bir insana sebepsiz yere 'yalancı' demesi başlı başına bir suçtur" dedim. Ama Melih Gökçek ve Başbakan Erdoğan uzunca bir süredir Kılıçdaroğlu'nun "yalan" söylediğini sürekli tekrarlıyorlar.
Ancak Kılıçdaroğlu, iki siyasetçi hakkında da şu ana kadar, bu sebepten herhangi bir hukuki süreç başlatmış değil. Şimdi, CHP'lilere sesleniyorum: Lideriniz Kemal Kılıçdaroğlu bugün İzmir'de olacak, lütfen kendisine sorar mısınız, niçin kendisine, "yalancı" diyen Melih Gökçek'le ilgili olarak, mesela, bir dava açmıyor?
***
TV8'deki programı izlemeye devam ediyorum. Melih Gökçek öyle belgeler ortaya koyuyor ki, bu belgelere göre Kemal Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürlüğü döneminde 100'ün üzerinde yakınını işe alıyor. Ama nasıl işe alıyor? Düşük puanlarını yükselterek alıyor işe. Bundan dolayı soruşturma geçiriyor ve solcu bir bakanın yönettiği bakanlığın müfettişleri ortada açık bir hukuksuzluk ve usulsüzlük olduğunu tespit ediyor.
Sonra görevden alınıyor Kılıçdaroğlu. Daha sonra tekrar görevine dönüyor ve kendisi yeni bir müfettişe rapor hazırlatarak daha önceki işlediği suçu örtbas ettiriyor. Raporun altına da kendi imzasını atıyor. Yani Gökçek'in ortaya koyduğu belgelere göre, "kendi kendini aklayan bir genel müdür" Kılıçdaroğlu. Melih Gökçek elindeki belgelere o kadar güveniyor ki, "Eğer bu belgeler doğru değilse beni hemen mahkemeye vermesi gerekiyor. Erkekse çıksın karşıma" diyor. Şu ana kadar Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ses seda yok.
***
Bu belge çok vahim gerçekten. Eğer bu belge doğruysa, Kemal Kılıçdaroğlu'nun güvenilir, dürüst bir insan olarak kabul edilmesi mümkün değil. Eğer bu belge doğruysa, nepotizmin kralını yapmış bürokratken. Onlarca yakınını, üstelik de, şaibeli bir biçimde işe almış. Eğer bu belge doğru değilse, o vakit de, şu anda internette yer alan belgeler üzerine konuşması ve Melih Gökçek'i mahkemeye vermesi gerekiyor.
Bir süre önce "Yakınlarıma bir iğne başı kadar menfaat sağladığım ispatlansın, ben bu koltukta oturmam" diye açıklama yapan kendisiydi. Madem bu kadar kendine ve geçmişine güveniyor, o vakit topluma bir açıklama borcu da orta yerde duruyor.
Öyle insanlardan oy isteyip de bu kadar belgeli bir iddianın üzerine yatmak yok Kemal Bey.
Eğer oy namus ise, bu iddiayı cevaplandırmak sizin namus borcunuzdur.