Etnik şımarıklığa geçit vermeyin!
***
Gündem bu konuya kilitlendi. YSK'yı hukuku görmezden gelmeye davet edenler bir tarafta, diğer tarafta da hukuku, devleti, TBMM'yi tehdit eden bir yığın ağzı salyalı bölücü. Feodal Ahmet Türk, "ılımlı adam" segmentinden "haşin adam" segmentine sıçramış olmalı ki, "TBMM'yi tanımayız" türünden laflar edebilmekte. Diğer Kürtçü siyasetçiler ise, olmadık tehditleri savurup duruyorlar. Kim bunlar? Kürt seçmenin sadece üçte birinin oyunu alabilmiş bir etnik parti. Türkiye genelindeki oyları 5.74. Hangi ortamda bu saldırganlığı yapıyorlar? Hazro'nun AK Partili Belediye Başkanı'nın oğlunu kaçırıp onu parti değiştirmeye zorladıkları bir ortamda. Tunceli'de mayın patlatarak iki polisimizi şehit ettikleri bir günde. "Hukuku, devleti, kuralları tanımıyoruz, sizi yakarız, sokakları alev topuna çeviririz" diyorlar. Üstelik bunu yıllardır yapıyorlar. Kürt vatandaşlarımız demokratik haklarına kavuşsunlar, barış içinde birlikte yaşayalım, insan kanı dökülmesin diye hepimiz çaba sarf ediyoruz. Bölücülerin bu kışkırtıcı tacizlerine bizim devletimizin bütün unsurları sabırla tahammül ediyor. Ama yeter artık, bu kadar yıkıcı bir saldırganlık bu ülkenin insanlarını zehirliyor.
***
Tekrar başa dönelim, YSK'nın kararı doğru ve hukuki bir karardır. Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere herkes bu karara sahip çıkmalıdır. Ayrıca, etnik şımarıklığın Türkiye'nin anayasal kurumlarına dönük saldırganlığına fırsat verilmemelidir. Kürt sorununun BDP ile çözüleceği yönündeki bazı görüşlerin hiçbir geçerliliği yoktur. Türkiye bu sorunu AK Parti zemininde ve Başbakan'ın güvenilir siyasi kimliğinin rehberliğiyle çözecektir. Aksini söyleyenler 12 Haziran seçim sonuçlarının mesajını doğru okumayanlardır. Yüzde 50 oy demek "Kürt sorununun hükümetin açılım politikalarının mantığı ile çözülmesini istiyorum" demektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.