Hüseyin Kocabıyık

Bir devir kapanıyor

Aslında her şey 27 Mayıs 1960'ta başlamıştı. Ordu içindeki küçük rütbeli çeteler Türk milletinin tarih boyunca inşa ettiği en önemli yapıyı, yani demokrasiyi paramparça ettiler. Cinayetler işlediler, hukukun ırzına geçtiler. Yaptıkları kahpeliği sürekli hale getirmek ve kendilerinin silahla elde ettikleri imtiyazlarını sürdürmek için de yeni anayasa yaptılar. Devleti, siyaseti, kamu alanının tamamını, inançlarımızı bile vesayet altına aldılar. Kendilerine göre bir toplum, kendilerine göre bir devlet tasarladılar. Demireller, Ecevitler, Özallar ve diğerleri geldi geçti bu geçen yarım asırda. İçlerinde iyi şeyler yapan, bu vesayetçi düzenin açıklarını millet yararına kullananlar çıktı ama sonuçta bu düzen silahla kurulmuş bozuk bir düzendi. Nitekim yama tutmadı ve yeni yüzyılın başında resmen iflas etti.
***
İflas ettiği nereden belli? Şuradan: Son yarım asırda Türkiye ayrışmaya başladı. 2001 krizinde ekonomi iflas etti. Ülkenin hiçbir sorunu çözülemedi. Örneğin, yoksulluk sorunu sosyolojiyi belirleyen bir nitelik kazandı. Üstelik Kürt sorunu gibi yeni sorunlar üretti bu bozuk vesayetçi düzen. Bu sorunlar altına ezildi. Ezilecekti, zira vesayetçi sistem sivilleri, yani milletin seçtiklerini oyunun dışında tutuyordu, çünkü onlara güvenmiyordu. Oysa bu ülkede iyi olan ne varsa, iyi kötü sivillerin eseriydi. Ama o cehaletle bezenmiş kibir bunu hiçbir zaman anlamadı.
Sonuçta 2002 ve 2007 seçimlerinde millet bir tür sivil darbe yaptı ve vesayet kurumlarının elinden devlet yönetiminin önemli bir kısmını geri aldı. 2010 Anayasa referandumu bu gelişmenin önemli adımlarından biriydi. Bu arada hukuk özgürleşti, özgürleşebildiği için de eski vesayetçi yapıyı silahla devam ettirme teşebbüsü içinde olanlardan, makam ve rütbesi ne olursa olsun, hesap sordu, soruyor. İşte en son yaşananlar 1960'ta silahla bir çetenin cinayet işleyerek kurduğu düzenin son temsilcilerinin de teslim olup sahneden çekilmesini ifade ediyor.
***
Her zaman yazıp söylediğimizi bir kez daha ifade edelim: Artık yeni bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bu yeni Türkiye'de artık siyasetçi-işadamı-bürokrat üçlüsü faiz, kredi, teşvik adı altına kamu kaynaklarını yağmalayamayacak. Bu yeni Türkiye'de ne laiklik adına darbe yapmaya kalkanların yaptıkları yanlarına kar kalacak, ne de din adına para toplayan ve bu paraları kendi özel amaçları için kullananlar kendileri için korunaklı alanlar bulacaklar. Bu işlere bulaşanlar hukukun önünde şimdi olduğu gibi hesap verecek. Asker kışlasında milletin onlara verdiği yurt savunması görevini yapacak ve millet olarak her zaman olduğu gibi onları çok seveceğiz. Sivil ise, milletin kendisine verdiği iktidar emanetini millet yararına kullanacak; hata yaparsa dördüncü yılın sonunda milletin arzusuyla çekip gidecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.