"Mesafeler önemli değil, gönüller bir olsun"
***
Bir kökten Konyalı olarak bu gelişmelere elbette seviniyorum. Selçuklunun başkenti Konya ile Cumhuriyetin Başkenti Ankara arasındaki fiziki mesafe minimize olmuş. Artık Ankara'dan sabah trenine bineceğiz ve akrabalarımıza sabah kahvaltısına gidebileceğiz. Bu arada 30 yıl önce Konya'dan Ankara'ya üniversite okumaya geldiğim günü hatırlamadan edemiyorum. Otobüs daracık bir yoldan tam dört buçuk saatte gelmişti Ankara'ya. Şimdi gidiş gelişli otoban gibi bir yolu var Konya-Ankara arasının. Bir de Yüksek Hızlı Tren. Bütün bunlar AK Parti iktidarı döneminde yapıldı. Soruyorlar ya bazıları, "Niye hep AK Parti kazanıyor?" diye, işte bu yüzden kazanıyor. Bir hatırlatma daha: Dünyada hızlı tren sadece 6 ülkede var.
***
Bu Hızlı Tren meselesi çok ama çok önemli. O kadar önemli ki, Türkiye'nin başını ağrıtan bölücülük meselesini bile ortadan kaldıracak bir işlevi olabilir. Ticareti, turizmi, sosyal hareketlilikleri, şehirlerin gelişimini, göç olayını kökten değiştirebilir bu Yüksek Hızlı Tren. Biraz açayım bu konuyu: Mesela şimdi Ankara- Eskişehir-Konya arası birle, bir buçuk saat arasına inmiş. Sözgelişi Eskişehir'de okuyan bir üniversite öğrencisi her gün Hızlı Trenle Ankara'ya gidip geliyor. İşçiler aynı şekilde. TCDD bu tip yolcular için özel fiyat da uyguluyor. Şu anda Eskişehir, Ankara'nın bir banliyösü haline gelmiş durumda. Dünden itibaren Konya'nın da kaderi bu olacak. Mesela İzmir'le Diyarbakır, Van'la İstanbul arasında hızlı tren çalışacak. Diyarbakırlı bir vatandaş sabah trene binecek ve öğle saatlerinde İzmir'e ulaşacak. Aynı gün gece de tekrar Diyarbakır'daki evine dönebilecek. Şimdi bu adamın bir Kürt olarak ayrı bir devlet kurma talebi olur mu sizce? Burada benim söylemeye çalıştığım husus şu: Yüksek Hızlı Tren, mesafe kavramına getirdiği yeni boyutun yanı sıra, müthiş bir sosyal bütünleşme işlevi de görecektir. On yıl sonra hepimizin hayatında mesafe kavramı Hızlı tren sayesinde anlam değiştirecek.
***
Bu büyük medeniyet aracını Türk milletinin emrine veren ufkun sahibi Başbakan Erdoğan. Ona verilen destekleri hak ediyor. Ulaştırma Bakanı ve Hükümetin sakin gücü Binali Yıldırım yine bu olayın gerçekleşmesinde başrol oyuncusu. İzmirliler böyle cins bir adamı seçtikleri için çok şanslılar. Ve tabii TCDD'nin Genel Müdürü Süleyman Karaman. Benim hayranlık duyduğum bir bürokrat o. Deliler gibi çalıştığını Ankara'da bilmeyen yok. Zor işleri başarma uğruna kendini helak eden bir devlet memuru Süleyman Karaman.
Bütün bu hizmet erbabını gönülden kutlamak boynumuzun borcu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.