Diktatörler
Batılının yaptığını ayiplamiyorum, onlar cibilliyetlerinin gereğini yapıyorlar, ama bizimkilere ne demeli? Kaddafi bizim için de makbul bir adam degildi elbet. Manyak tarafları olan bir diktatördü Kaddafi. Ama birazcık vefa, azıcık adalet lütfen. O Kaddafi ki Kıbrıs savaşında bize para,silah ve malzeme yağdırmıştı.
Trablusgarp Limanı'nda sırtında bize silah sandığı taşıdığını ne çabuk unuttuk? 1999 Marmara depreminde Turkiyeye giren ilk yardım parası kimin parasıydı dersiniz? Kaddafi'nin gönderdiği para. Onun icin bizim o linç sahnelerine bir ahlaki tepkiyle ve bir vefa duygusuyla karşılık vermemiz gerekirdi.
***
Bir başka mesele: Bu Libya denen yerin milletleşememiş ilkel bir insan toplululuğundan ibaret olduğunu öğrenmiş olduk bu aşağılık linç olayıyla. Kendisine saygısı olan hiçbir millet bu vahşet sahnelerinin haysiyetsiz mirasını gelecek nesillerinin boynuna bir yular gibi takıp bırakmaz. Ben Kaddafi'nin yerine gelen ve güya özgürlük icin isyan eden bu kabile insanlarına bundan sonra asla saygı duymayacağım.
O Kaddafi ki bütün dengesizliklerine rağmen batılı emperyalislere 40 yıl direndi. Halkının tabii servetlerini iyi kötü halkına harcadı. 1970'lerde nüfusun yüzde 80'ni çadırda yaşayan bir toplumu sehirlerde yaşar hale getirdi. Yeni şehirler kurdu. Kimse unutmasın, bugün bir Türk müteahhitliği varsa bunu Kaddafi'ye borçludur. Hiçbir gerçek millet kendini 40 yıl yönetmiş bir adama bu insanlık dışı muameleyi yapmaz; yakalar ve onu tarih ve hukuk önünde yargılar.
***
Aslında bir gün bu diktatörleri yazmak isterim. Bu adamların her biri esasen özel insanlar. Mesela Hitler. Birinci dünya savaşında onuruyla oynanan Almanya'yı nasıl ayağa kaldırdığını ve yeniden dünyaya meydan okur hale getirdiğini bize tarih söylüyor.
Mussolini'nin italya gibi darmadağın bir coğrafyayı nasıl bir milli ruh etrafında birleştirdiğini en sıradan bir İtalyan bile bilir.
Modern İspanya'nın temellerini faşist diktatör Franko'nun attığını hangi Avrupa tarihçisine sorsanız bilir. Şark ülkelerinin diktatörleri de kesinlikle özel kabiliyetleri olan insanlardır.
Saddam, Kaddafi gibi liderler zalimdiler, manyak tarafları vardı tamam ama hepsinin yapmak istediği şey kabile düzeninden bir millet yaratmaktı. Batılı diktatörler gibi kalkınma konusunda bir yaratıcılık gösteremedikleri icin millet olma duygusunu emperyalist güçlere, daha doğrusu Amerika'ya kafa tutarak oluşturmak istediler. Bunda belirli ölçüde başarılı oldukları da söylenebilir. Ancak bir noktadan sonra kişisel patolojileri ve zaafları öne çıkıyor ve doktrinlerini yönetemez hale geliyorlar.
O zaafları görünür hale geldigi noktada zaten dünyanın büyükleri çoktan o diktatörün biletini kesmiş oluyor.
Libya'da izlediğimiz kanlı film budur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.