"İntikam"dı değil mi? Öyleyse "önder Apo"dan başlayın işe. PKK'yı kuran, bir ölüm şirketi haline getiren, binlerce Mehmetçiğimizi şehit eden ve şu İmralı'da yatan pislikten başlayın bu işe. 12 Ekim'de kendisini ziyaret eden kardeşine "Kandil askeri gerekliliği yapsın" diyen o değil mi? TBMM'de bir yasa değisikliği yapın. İdam cezasını geri getirin ve asın bu iti. Gösterin dünya aleme, "Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur!". Sonra yeniden getirin istiyorsanız idam cezasını. Ortalık karışır değil mi? Kürtler ayaklanır he mi? İhanet kuşağını kuşanacak varsa buyursun gelsin, ihanetin kralını yapsın. Bin yıllık tarihte ilk kez mi göreceğiz ihaneti? İnsanlar mı ölür, bombalar mı patlar? Patlasın, ölelim!.. Hergün azar azar öleceğimize bir kere, bir ay, bir sene tam ölelim. İranlı yetkiliye sordum bir ziyaretimde: "Bu PJAK'ın hakkından nasıl geldiniz?" diye. Ne dedi biliyor musunuz? "Yakaladığımızı yargıladık ve aynı gün astık." İşte budur. O PJAK ki yalvararak teslim oldu İran'a.
***
Madde iki: Bazı kalın kafalar behemahal bilsin ki, PKK meselesi en evvel ve her şeyden evvel silahla çözülür. Çözümün diğer parçaları silah işini bitirdiğinde, kılıç kınına girdiğinde devreye girer. Elbette demokratik perstektif esastır. Elbette bu vatanda yaşayan her insan oğlu, soyu sopu ne olursa olsun, demokrasinin özgürlük havasını sonuna kadar içine çekebilmelidir. Ancak ne adına olursa olsun, kimse bu ülkenin kurucu iradesine, meşru varlığına ve otoritesine silah çekemez. Bin yıllık Türk devletinin egemenlik alanına tecavüz edemez. Türk milleti egemenlik ile demokrasi arasında bir ikileme zorlanamaz.
***
Ve madde üç: Korkmak yok! Tırsmak yok! Panik yok! Herkes bilmelidir ki bizler, dünyanın en değerli gayri menkulu üzerinde yaşıyoruz. Burası Norveç değil, burası İsveç değil, burası denizle korunan bir ada devleti değil. Burası ipek yolu. Burası Anadolu. Burası devletler mezarlığı. Bu toprakların dibinde bir sürü ölü kavim yatıyor. Yine kimse unutmasın ki biz Türkler tam bin yıldır bu coğrafya üzerinde egemen bir millet olarak yaşıyoruz. Sadece kendimizi değil farklılıkları da yaşatıyoruz. Bu soylu tarihin sürekliliğini bir soysuz terör örgütü mü kesecek? Bin yıldır neler gördü geçirdi bu millet. Onlarca kez haçlı seferleri yapıldı bu coğrafyaya. Haçlı seferlerinin hedefi sadece Kudüs değildi, ön Asya'dan Türkleri tekrar Asya steplerine sürmekti stratejik hedef. Ne isyanlar ne ayaklanmalar gördü o bin yıllık Türk tarihi. Babai isyanları Anadolu'nun neredeyse üçte birine hükmetmişti. Celalileri, Patrona Halilleri gördü. Yeniçeri isyanları devletin kalbinde patladığı halde bu sağlam devleti yıkamadı. Bu topraklarda Ermeniler ayaklandı, Kürtler ayaklandı, Çerkezler ayaklandı, Türkmenler ayaklandı. Ancak tarih bize gösteriyor ki Türk'ün meşru otoritesine isyan eden her neyse helak olup gitmiştir. O nedenledir ki ay yıldızlı bayrak nazlı nazlı dalgalanmaya devam ediyor.
Ve biz devletimize güveniyoruz!