Her Türk gibi, ilk mektep talebeliğimden üniversite öğrenciliğim bitene kadar, 10 Kasım'larda tertiplenen "Atatürk'ü anma törenleri"nde bulundum. Bu törenlerde yaşanan salya sümük ağlamalardan, tutulan o yaslardan ve oluşturulan yapay ölüm atmosferinden ilk okul öğrencisiyken de hiç hoşlanmamıştım, şimdi de hatırladıkça bana komik geliyor. Çünkü bizim yaşadığımız 10 Kasım'lar yapay bir ideolojik endoktrinasyonun ve kurgunun eseriydi. Birileri bu ülke üzerinde kurdukları hakimiyeti Atatük'ün büyük ve prestijli ismi üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyordu. Tam bir vesayet düzeni numarasıydı bu. Atatürk'ü yas tutarak anma ve ona her ölüm yıldönümünde insan üstü sıfatlar atfetme çabası tam bir kurgu olduğu için, Atatürk'ü gerçekten çok seven bu millet, bu tarz törenlere bir noktadan sonra iltifat etmedi. Nitekim şimdi DP'nin genel başkanı olan ve bana göre Cumhuriyet tarihimizin en başarılı kültür bakanlarının başında gelen Namık Kemal Zeybek, 80'li yıllarda bu ezberi bozup törenleri yas töreni olmaktan çıkarınca Atatürk üzerinden yapılan istismar da ortadan kalktı gitti. Şimdi yapılan törenler çocuklarımıza ve gençlerimize gerçek Atatürk'ü, ilham alınması gereken büyük devlet adamını daha iyi anlatıyor.
***
10 Kasım vesilesiyle bir hususu daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Türkiye'de yaşanan askeri darbelerin neredeyse hepsi "Atatürkçülük" adına yapılmıştır. Bu yasa dışı eylemlerin hepsinin altında Atatürk istismarı olduğu için de en büyük zararı Atatürk'ün manevi hatırası görmüştür. Eğer bugün bazı geri zekalılar çıkıp bilgisiz ve mukayesesiz bir Atatürk eleştirisi yapabiliyorlarsa, bunun nedeni özellikle 1960 darbesinden sonra darbeciler tarafından icat edilen Atatürk portresinin onu temsil etmeyen görüntüsüdür. DP, Atatürk'ün naaşını izbeden alıp Anıtkabir'e yerleştirmişti. Onun büstlerine yapılan saldırılardan endişelenip yanlış bile olsa koruma kanunları çıkartmış ve Atatürk'ü en doğru biçimde anlamamızı sağlayan fikirleri ortaya koymuştu. Menderes'in Atatürk'ü anlatan nutukları harikadır. Demokrat Parti'ye karşı yapılan 27 Mayıs aslında bilimsel bir araştırmaya tabi tutulsa görülecektir ki, doğrudan doğruya Atatük'ün ideallerine karşı yapılmış barbar bir saldırıdır.
***
Milletler tarihi semboller ve kahramanlarıyla yaşarlar. Gazi Mustafa Kemal Atatük bizim milli kahramanımızdır. Bu kadar istismara rağmen, ismi üzerinde bu kadar hoyratlıklar yapılmasına rağmen, bir tarihi şahsiyet ölümünün üzerinden bunca zaman geçtikten sonra hala dimdik ayakta duruyorsa, Türk milleti gerçek bir kahramana sahip demektir. O nedenle "Atatürk hayatında hiç internet kullanmamıştı" diye eleştiren manyağın hezeyanları da, "Ekber Atatürk" diye şiir yazan istismarcının hezeyanları da kınanacak yaklaşımlardır.
Onu putlaştırmak da, ona ölçüsüz saldırmak da büyük haksızlıktır.
Atatürk hepimizin kahramanıdır ve hep öyle kalacaktır.
Ruhu şad olsun!