Son Menderes de gitti!..
***
Müthiş bir nezaket adamıydı. Milletinin her sınıftan insanlarını severdi. Esnafı severdi, simitçiyi severdi, köylüler ise onun meslektaşlarıydı. Esasen bütün hareketlerine aileden gelen aristokrat bir davranış yansırdı. 1996 yılında başına gelen talihsiz trafik kazası onu tekerlekli sandalyeye mahkum etmişti. Aslında boynunun altından itibaren bütün vücudu felç idi. Ama ben Aydın Menderes'teki yaşama iradesini ve sevincini ancak konulu filmlerde gördüm. Hem eşi Ümran Hanım ona çok iyi baktı hem de tıp bilgisi çok üst düzeyde olan Aydın Bey kendine iyi baktı. Sağlığında görmek istediği her şeyi gördü. 27 Mayıs'ın lanetle anıldığı günleri gördü. Babası Adnan Menderes'in itibarının iade edildiğini ve ona duyulan sevginin her geçen gün büyüdüğünü gördü. Dahası Türkiye'de demokrasi ve millet iradesinin egemenlik savaşını kazandığını gördü. Bunu görmekten duyduğu sevinci her vesile ile gösterirdi.
***
Aydın Menderes'in siyasetçi bir kimliği vardı. Dünya tarihinde birkaç kere başbakanlık makamını elinin tersiyle iten bir ikinci kişi var mı bilmem. Ancak Aydın Bey böyle biriydi işte. Hem Özal'ın hem de Demirel'in bu yöndeki tekliflerini reddetmiştir. O dünyanın değiştiğini, Türkiye'nin bu değişime ayak uydurmak zorunda olduğunu söylüyor ve "eski partilerle bu iş olmaz" diyordu. O nedenle Büyük Değişim Partisi'ni kurdu. Bugün hayatımıza biçim veren reform ve değişikliklerin tamamını Aydın Bey, 90'lı yılların başında tek tek bir siyasi proje olarak ortaya koymuştu. Onun yapılmasını istediği her şeyi Tayyip Erdoğan yaptı. O nedenle de Tayyip Bey'i ölene dek destekledi. Kurduğu Büyük Değişim'in başarısız olması Aydın Menderes'in siyasette başarısız olduğu anlamına gelmez. Onun fikirleri iktidar olmuş, onun tezleri hayata geçmiştir. Bu dünyayı terk ederken muzaffer bir politikacı olarak terk ettiği kesindir.
***
Dün gerçekten bu milletin nadide bir evladını kaybettik. Ben bu milletin onu yeterince tanıdığı kanaatinde değilim. Ondaki ufkun, ondaki zekanın, ondaki hafızanın seviyesini bilmek için benim gibi 20 yıl yanında feyz almış biri olmak gerekir. Evet, bu köşeden onur duyarak birkaç kere daha yazmıştım, Aydın Bey benim hocamdı. Yeni Asır'da köşe yazarıydı ve Yeni Asır gibi bir büyük markaya Menderes ismi gerçekten çok yakışıyordu. O nedenle Yeni Asır camiasının da başı sağ olsun. Lezzetli pazar yazılarını artık bir daha okuyamayacağız.
Hacı Bayram'dan manzaralar
Dün Hacı Bayram Camii tarihi bir gün yaşadı. Hiçbir organizasyon, hiçbir hazırlık, hiçbir siyasi etki olmadan 10 bine yakın insan Hacı Bayram'a akın etmişti. Toplumun her kesiminden insan vardı cenazede. Bir insan seli oluştu. Bunun yanında çok dikkat çekici detaylar vardı. Aydın Bey'in Türk bayrağına sarılı tabutu herkesi çok duygulandırdı. O çok sevdiği ay yıldızlı al bayrak ona çok yakışmıştı. Caminin avlusunda Genelkurmay Başkanlığı'nı temsilen subaylar bulunuyordu. Hepsi göğüslerine Aydın Bey'in resmini asmışlardı. Genelkurmayımızı ne kadar tebrik etsek azdır. Devlet millet birliği böyle olur işte. Ardından Türk silahlı Kuvvetleri'nin çelengini gördüm. Daha ilginç bir çelenk daha vardı törende. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, çelenk göndermişti Aydın Bey için. Aydın Bey o büyük saygınlığıyla giderayak Türkiye'yi birleştirmişti. Cami avlusundaki bu birlik tablosu onun vasiyetiydi aslında.
Yazılacak çok şey var ama hangi birini yazayım. Menderes ailesinin tüm fertleri gibi o da çok acılar çekti. Ama ben biliyorum ki bu dünyadan mutlu ayrıldı. Yaşamak istediklerini yaşadı, görmek istediklerini gördü. Eminim ki öbür alemde de olmak istediği yerde olacak, Allah ona bu dünyada reddettiği makamlardan daha makbul olanlarını nasip edecek.
Nur içinde yat aziz Menderes...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.