Menderes'e veda edenler-edemeyenler
***
Aydın Menderes'in cenazesinde herşeyden önce vefalı Türk milleti vardı. On binler akıp gelmişti Aydın Beyi uğurlamaya. Ülkenin tüm seçkinleri de oradaydı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, bakanların neredeyse tamamı, CHP'nin eski ve yeni liderleri, diğer parti başkanları, laik kuruluşlar, dini cemaatler hep oradaydı. Yıllardır ortalarda pek görülmeyen Tansu Çiller dahi cenazeye gelip yerini almıştı. Sanatçılar, işadamları, spor camiası yine oradaydı.
Aydın Menderes herkesi bir araya getirmişti. Herkesin olduğu, herkesin Menderes'e vefasını gösterdiği yerde varlıklarıyla bizi gururlandıran birileri daha vardı; askerler de oradaydı. Darbe yapan, Adnan Menderes'i katleden insanların çıktığı kurumu, TSK'yı temsilen orada yerlerini aldılar. Bu tablo beni çok duygulandırdı. Eminim ki Aydın Menderes'in ruhu askerlerimizin orada kendisine gösterdiği ihtiramdan muazzez olmuştur. Çünkü merhum Menderes ordumuzu her zaman çok sevmiş ve kendisini ruhen o kuruma bağlı hissetmistir. Diğer taraftan TSK'nın gösterdiği olgunluk ve zerafet her türlü taktirin üzerindedir. Açıkça belirtmek gerekir, TSK bu tavrıyla milletin önünde en zarif bir biçimde Menderes ailesinden tarihi bir özür dilemiştir.
***
Evet, herkes oradaydı, herkes oradaydı ama oraya gelemeyenler, oraya gelmekten korkanlar, oraya gelip merhum Menderes'e veda etmeye yüzü olmayanlar da vardı. Bunlardan biri Süleyman Demirel. Bir diğeri Cindoruk. Cindoruk'u bir kalemde geçiyorum, zira onun bir cenazesinin bile olacağı şüpheli. Ama Süleyman Demirel üzerinde durmak lazımdır. Daha bir hafta önce CHP genel merkezine koşarak giden ve orada hayatı boyunca sövdüğü Ecevit'e riyakarlığın şahikası övgüler düzen Demirel, velinimeti, hayatında sahip olduğu her şeyi borçlu olduğu bir ailenin son ferdinin cenazesine niye gelmedi veya gelemedi? Gelemezdi, zira bir ömür boyu aldattığı halkın önüne çıkamazdı, çıkmaya korktu. Demirel milletin sırtladığı cenazelerden hep çok korkuyor artık. Çünkü o cenazeler aynı zamanda Demirel'in işbirlikçiliğine, vefasızlığına, siyasi akidelerine sadakatsizliğine duyulan öfke ve tepkiyi de barındırıyor içinde. Demirel o cenazelerde kendisinin öldüğü zaman ki yanlızlığını görüyor ve bu tablodan nefret ediyor.
Merhum Aydın Bey'in cenazesi tüm görkeminin yanında bu bakımlardan da anlamlı bir olaydı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.