Suçluların telaşı
Emin Çölaşan kitabında yaşadığı bir olayı açıkça anlatıyor.
"Bir gun beni Uğur Dündar çağırdı ve gel sana bir sey göstereceğim dedi. Bir kadın siyasetçinin çıplak resimlerini gösterdi" diye yazıyor.
Sonra resimlerin nasıl elden ele dolastirildigini, nasıl bir birlerine ikram ettiklerini anlatıyor.
Mesut Yılmaz, Uğur Dündar o resimleri dolastiriyorlar.
Kimin resimleri bunlar?
Türkiyenin ilk kadın başbakanı, iki cocuk ve bir ailenin sahibi olan Tansu Çiller'in resimleri.
Simdi bunu yapanlar da büyük usta gazeteci degil mı?
En azından millet bunları böyle sanıyor.
Simdi öyle olmadıklarını göstermek bize düşen bir gorev haline gelmiştir ve onu yapıyoruz.
***
Simdi bir kadın başbakanın doktorundan çalınmış resimlerini ona buna servis eden güya bize cevap veriyor.
Oysa bu iddia bize ait degil; kendi arkadaşı Emin Çölaşan kitabının 107 ci sayfasında yazıyor bu rezilliği.
Üstelik de bana cevap vermeye calisirken iyice batıyor.
Bakın verdigi cevaba:
"Bu faili meçhulleri danışmanlar mı yaptı?".
Bakın ben ona "siz ne biçim insanlarsiniz iste yaptığınız iğrençlik" diyorum, o bana yukardaki soruyu soruyor.
Bu, Uğur Dündar'ın çok korktuğunu gösteriyor.
Onun ima ettigi seye verilecek bir cevap olsaydi elbette verirdim ama bize hiç uymuyor bu ima.
Bizim faili mechullerle değil, faili mutlaklarla çok ısımız oldu, bundan sonra da olacak.
Ayrıca o yaptıgı imaların hesabını soracağım.
Ben Kraker fabrikalarinin sahibi değilim çünkü.
***
Gelelim şu Çiller'in CIA ajanligi meselesine.
28 Şubat süreci içersinde Çilleri istifaya zorlamak icin açılan korkunç kampanyalardan sadece biriydi bu.
İddia Çillerin bir CIA ajanı oldugu yonundeydi.
Bunu 4 koldan gelistiriyorlardi. Uğur Dündar gibileri Çiller hakkında yaptıkları haberlere bir CIA ajanı yerleştiriyor ve Ciller'le CIA kelimelerini zihinlerde tutkalliyorlardi.
Bir odak Dogu Perinçek grubuydu. Sahte ajanlara Çiller'in bir ajan olduğunu söyletiyorlardı.
Bir diğer odak ise Emin Çölaşan'ın "Sakıncalı Gazeteci" kitabının 107. inci sayfasında açıkladığı gibi Demirel ve çevresindeki adamlardi.
Buna göre Demirel'in adamları Çiller'i CIA ajanı gösteren sahte belgelere tam 400 bin dolar para odemisledi.
Ve dördüncü odak bazı generaller.
Bütün bu hazırlıklar birikti ve genelkurmay adli müşavirliğinden dava açma talebiyle genel kurmay başkanına arz edildi.
Genel kurmay baskanı İsmail Hakkı Karadayı vicdanlı davranmayip dosyayı işleme koysaydı Tansu Çiller, Türkiyenin ilk kadın başbakanı ihaneti vataniye sucuyla Yüce Divan'a gönderilecekti.
Bu adamlar bu kadar acimasizlardi iste.
Bütün bunlar benim iddialarım degil; kaynak kendi gazeteleri ve kendi yazdıkları kitaplardir.
Simdi Aydın Doğan'a bir mesajım var:
Çıktınız bu adamları "şerefli gazeteciler"diye savundunuz.
Benim bildigim Aydın Doğan buna tahammül göstermez.
İste bunlarin yaptiklari birer birer ortaya çıktı; sen de 4 tane namuslu kız babasisin. Bu ahlaksızlıkları senin ailene yapsalar ne düşünürsün?.
Uğur Dündar'a gelince:
İma korkakların dilidir.
Bana söyleyeceğin bir sey varsa istediğin yerde çık karşıma hesaplaşalım.
Gözlerimin icine bakarak konus.
Sen beni korkuttugun fabrikatörlerden sanıyorsun galiba.
Bitmedi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.