Önce Aczimendi ismiyle bildiğimiz grup ve o grubun lideri Müslüm çıktı ortaya.
Hemen ardından Afyon valisinin piknik yerlerinde içki içmeyi yasaklayan kararını duyduk.
Daha "Ne oluyoruz yahu" demeden Bursa Emniyet Müdürü beyefendi parklarda öpüşen gençlerden duyduğu rahatsızlığı dile getirmez mi?
Aslında bu birbiri ardına gelen olaylar bizi hem şaşırtıyor hem de tecrübeli bir millet olduğumuz için kimin ne yapmaya çalıştığını anlamamıza neden oluyor.
Aslında ne oluyor?...
***
Olan şey aslında basit...
Bu ülkede dini özgürlükleri demokrasinin gereği olarak genişleten ve her şeyi yerli yerine oturtan bir Hükümet var.
Başörtüsü konusundaki zihniyet değişikliği...
İmam hatiplerin uğradığı haksızlığın giderilmesi...
Okullara seçmeli Kur'an dersinin konulması...
Gibi gelişmeler demokrasinin gereği olarak bir bir hayata geçiyor.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken laiklik duyarlılığı olan insanlar da dahil toplumun geniş kesimi bu yapılanlardan rahatsız olmuyor.
Neden rahatsız olmuyor? Zira bir siyaset olarak uygulanan toplumu İslamileştirme amacı yok.
Zaten öyle bir algı oluşsaydı AK Parti'ye oy verenler de dahil, inanın toplum ayağa kalkardı.
İşte Türkiye bu güzel gelişmelerle normalleşiyor derken Aczimendiler piyasa yapıyor...
Afyon valisi 4. Muratçılık oynuyor...
Ve bir emniyet müdürünün korkunç kafasına şahit oluyoruz.
Ve kendimize soruyoruz: Ne oluyor?
***
Ne olduğunu anlamak için birazcık tarihe dönüverelim:
1950'li yıllarda Menderes halkı tek parti döneminin hoyratlıklarından kurtarayım diye uğraşırken...
Dini özgürlükleri tekrar getirirken...
Ve ezanı aslına uygun okuturken...
Ticaniler adlı grup çıktı ortaya.
Güya dini bir gruptu ve İslam adına eylem yapıyorlardı.
Atatürk heykellerini kırıp döküyorlardı.
Demokrat Parti ve Menderes bunlar yüzünden yapacakları bir çok şeyi yapamadılar.
Şimdi sorarım herkese, Aczimendi Müslüm'le Ticani Kemal Pilavoğlu arasında ne fark var?
İkisi de aynı kuyunun bulanık suyu değil mi?
Şimdi...
Ortada bir karışık durum var.
Hükümetin çok uyanık olması gerekiyor.
Bütün bu olanlar Türkiye'nin demokratik yürüyüşünü engelleme amaçlıdır.
Tecrübe bize bunu söylüyor.
Özellikle Başbakan Erdoğan kendisiyle rekabet ediyor görüntüsü veren bu valilere hiç ama hiç müsamaha göstermemelidir.
Pisuar yasaklayan Ordu valisini nasıl görevden aldıysa Afyon valisini de, o emniyet müdürünü de derhal görevden almalıdır.
Bu adamlar bilerek veya bilmeyerek bu hükümeti hançerliyorlar ve bu toplumu zehirliyorlar.
Aynı filmi tekrar yaşamak istemiyoruz.
Geçmişteki laiklik-irtica adı altında yaptığımız aptalca tartışmaların tekrarını istemiyoruz.
Gençlerimizin dilerlerse ağaç diplerinde özgürce öpüşebildiği...
Ailelerin piknikte korkusuzca iki kadeh içki içebildiği bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Anladınız mı kardeşim?..
