• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Özkök Paşa prestij kaybediyor!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28 Eylül 2012, 19:23
Kim ne derse desin, Hilmi Özkök Paşa tarihi bir şahsiyettir.
Dürüstlüğüyle, ciddiyetiyle ve demokrat kişiliği ile gönüllerde yer etmiş, yakın siyasi geçmişin olaylarının kaderinde söz sahibi olmuştur.
Türkiye'yi açık bir darbe girişiminden korumuştur.
Askerliğin emir komuta sisteminde sivil-seçilmiş otoriteye sadakatinin esas olduğunu 27 Mayıs darbesiyle şirazesinden çıkmış TSK'ya göstermiş ve yeniden öğretmiştir.
Bu özellikleriyle de bu millet Özkök Paşa'yı çok sevmiştir.
Ben Anadolu'da birçok insanın Hilmi Özkök için hayır duaları ettiğini biliyorum.
***
Geçtiğimiz yıllarda Yeni Asır'daki köşemde "Gönlümdeki Üç Paşa" başlıklı bir makale kaleme almış ve Rüştü Erdelhun, Doğan Güreş ve Hilmi Özkök paşaların Türk milletinin ve yakın dönem Türk tarihinin nezdinde taşıdıkları önemden söz etmiştim.
Başta darbeciler olmak üzere bu ülkede yaşayan ne kadar cibilliyetsiz ve ahlaksız varsa bu üç paşa için söylenmedik kötü söz, yapılmadık hakaret bırakmamışlardır.
Sivil hükümete ve demokrasiye bağlı olduğu için dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun'a olmadık işkenceleri reva görenler onu Harp Okulu'nda Harbiyeli öğrencilere tokatlattırmışlardır.
4 dil bilen ve İstiklal Savaşı gazisi bu şerefli komutanın yakın zamana kadar Genelkurmay sitesinde resmi yoktu.
Bu gün Rüştü Paşa hepimizin gönlünde bir dev gibi şanla şerefle yaşarken, ona o zulüm edenlerin adını sadece hatıralarına tükürmek için hatırlıyoruz.
Doğan Güreş'i ele alın...
Milli iradenin temsilcisi Başbakan'ı kastederek "Tak emrediyor, şak yapıyorum" dediği için neler yapmadı o medyadaki aşağılık zümre.
Demokrasiden yana olan bu değerli askere, milli iradeye saygılı davrandığı için etek bile giydirdiler.
Millete hizmete siyasette devam etme kararını ona zehir ettiler.
Doğan Paşa bugün kadirşinas, asil eşiyle şerefli bir şekilde hayatını sürdürüyor.
Türk milletinin gönül duvarında o karizmatik portresi hiç inmemek üzere yerini almış durumda.
Ya onu telefonlarda aşağılayanlar, ona etek giydirenler nerede?
Ben söyleyeyim: Silivri ve Sincan Cezaevi'ndeler...
***
Gönlümüzdeki üçüncü paşa hiç şüphesiz Hilmi Özkök Paşa'dır.
Nedenini yazımın girişinde anlattım. Ancak Hilmi Paşa son günlerde yalpalamaya ve kendisine duyulan büyük hürmetin nedenlerine aykırı davranışlar sergilemeye başladı.
Bu tek kelime ile üzücüdür.
Kelime oyunları yapması, darbecileri aklama anlamına gelecek semantik kurnazlıklar bu büyük paşanın tarihi kişiliği ile gerçekten mütenasip değil.
Harbiyeli dayanışması mı yoksa Balyoz lobisinin korkunç baskısı mı bilmiyorum, bir şeylerin paşayı duygusal savrulmaların içine soktuğu bir gerçek.
"Ete soğan doğramam"dan başlayan polemikler ve kelime oyunları dizisine devam ediyor Özkök Paşa.
Oysa buna ne ihtiyacı var?
Darbeciler için "tertemizler" diyebiliyor.
Balyoz kararlarının açıklandığı gün görüşü alınırken mahkeme için "adil yargılama olmadı diyemem" diyen Hilmi Paşa adeta darbecilerin hışmından kurtulmak istercesine bu kez "ben adil yargılama oldu" demedim diyebiliyor.
"Ben hukukçu değilim demiştim" tevili paşanın maalesef yöneldiği kurnazlığı örtmüyor.
Tez savunması yapan akademisyen saçmalayınca jürideki hoca onlara şöyle der:
Nasıl yani?
Nasıl yani paşam?
Tarihimiz için bu kadar önemli bir insansınız. Milletin gönlünde yer etmişsiniz.
Birtakım kelime oyunları ve semantik hileler yaparak torunlarınıza bırakacağınız en büyük mirası niçin zedeliyorsunuz?
Unutmayın paşam, millet çok zeki ve dikkatlidir...
Yükseltmesini bildiği gibi, indirmesini de bilir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.