Üç gelişme bir arada oluyor: Başbakan Erdoğan Azerbaycan dönüşünde ve il başkanları toplantısında konuşmalarının satır aralarında terörle mücadele konusunda yeni gelişmelerin olacağının işaretlerini verdi.
Sözleri iki anlama da gelebilir; ya ABD büyükelçisinin dediği türden PKK liderlerini enterne etmeye dönük sınır ötesi operasyonlar yapılacak...
Ya da PKK'ya silah bıraktırma amaçlı Oslo süreci benzeri görüşmeler yeniden başlayacak.
İlginçtir, Başbakan'ın konuşmalarının satır aralarından ikisi de çıkıyor: Bir taraftan terörle mücadelenin altını çiziyor, diğer taraftan "gerekirse Müsteşarıma git İmralı'yla görüş derim" sözlerini söylüyor. Bu sözleri son dönemde Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği işbirliği haberleriyle birlikte düşünün.
***
Yukarıdaki gelişmelere eşzamanlı bir başka gelişme de terörle etkin mücadelede yaşanıyor. Hakkari'de PKK'nın girilemez diye bilinen kurtarılmış bölgesi Kazan Vadisi'ne Türk güvenlik güçleri operasyon yaptılar. Şu ana kadar bu operasyonda yedi şehit verdik; PKK'ya vurulan darbe ise çok büyük. Yirminin üzerinde PKK'lı öldürülmüş, iki yüz PKK'lının ise peşindeler askerlerimiz.
Son yedi ayda bu bölgede bine yakın PKK'lının imha edildiğini, PKK'lıların Kandil ile yaptıkları telsiz konuşmalarında çaresizliklerini dile getirdiklerini biliyoruz.
Kazan Vadisi'nin PKK'dan temizlenmesi demek artık terörle mücadelenin bir başka boyuta taşınıyor olması demektir.
Üçüncü önemli gelişme ise artık Kürtlerin PKK bölücülüğüne ve terörüne karşı açıkça direnişe geçmeye başlamasıdır.
Bunun ilk işaretleri geçtiğimiz haftalarda Bingöl'de görülmüştü. Bingöllüler BDP il binasını basmışlar ve PKK'ya meydan okumuşlardı.
Daha sonra okulları yakmaya, öğretmenleri kaçırmaya başladılar. Kürtler otuz senedir ilk kez PKK'ya direnmeye başladılar. Nitekim kaçırdıkları öğretmenleri hemen serbest bırakmak zorunda kaldılar.
Iğdır'da yaşananlar bu çok ilginçti; bir okul PKK'lılar tarafından basılıyor ve altı öğretmen kaçırılıyor. Ancak halk teröristlere karşı direniyor ve silahlı teröristlerin peşinden gidiyor.
Teröristler bir saat sonra öğretmenleri bırakmak zorunda kalıyor. Çünkü halkla aralarına kan davası gireceğini görüyorlar.
***
Geçen gün bu köşeden Kürtlerin PKK terörüne direnmediğini ve kendilerini ahlaki bir sorunun içine soktuklarını yazmıştım. Bizim namuslu Kürt vatandaşlarımızın yapması gereken buydu. Orada, Iğdır'da bölücü örgüte gösterilen direniş Türkiye'nin birlik ve beraberlik ülküsünün ortak bir değer olarak yaşadığını gösteren en somut örnektir.
Malazgirt ruhu yaşıyor.
Bu üç gelişmeye belki Türkiye'nin Suriye ile ilgili aldığı inisiyatifi de eklemek gerekir. Türkiye bayramda Suriye'de ateşkes önerdi ve muhalifler bu öneriyi kabul etti. Şimdi Esat yönetiminden haber bekleniyor.
Bunlar hep güzel gelişmeler...
