Ülkemizin Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu'na ana muhalefet milletvekillerini ve tabi liderini en başta çağırıyor.
Ama CHP'liler resepsiyonu boykot ediyorlar.
Niye?
Çünkü ülkemizin Genel Kurmay Başkanı uzun süredir devam eden o manasız, o devlet terbiyesine hiç uymayan "resepsiyona katılmama" tavrına son veriyor.
Neydi askerleri Cumhurbaşkanının davetine icabet etmekten alıkoyan şey?
Cumhurbaşkanının eşinin türbanlı olması.
CHP'yi Cumhurbaşkanın davetine gitmemek gibi bir radikal tutumun içine sokan ne?
Türbanın bir boykot nedeni olmaktan çıkması.
O zaman birisi bana söylesin, CHP liderinin daha önce özgürlükler ve tabi türban konusunda söylediği olumlu yaklaşım nerede kaldı?
Dosta düşmana milli birlik görüntüsünün verilmesinin gerekli olduğu bir zamanda bu tefrika Cumhuriyeti kurduğu iddiasındaki bir partiye ne kadar yakıştı, varın siz karar verin.
***
CHP her Cumhuriyet Bayramında bu tür eylemlerden medet umar hale geldi.
Bilemiyorum, belki de bu bir stratejidir ve CHP kendisi için bu gerilimli siyasetten yarar umuyordur.
Ancak hayatın bana öğrettiği bir gerçek var: Gerilim siyaseti bazen oyu daha yüksek partilerin işine yarayan bir siyasettir. Çünkü iktidar partileri oy kaybetmekten korkarlar, muhalefet partileri ise iktidar partilerinden oy devşirmek isterler.
Siyasetin bu doğal kuralı böyleyken ve CHP'nin iktidar olmak için Ak Partili bir kısım seçmeni ikna etmesi gerekirken, o zaman, kendi oy tabanını kilitleyecek ama aynı zamanda iktidar partisinin oy tabanını da kilitleyecek bir siyaseti niye ısrarla sürdürüyor?
Aklıma iki neden geliyor:
Ya CHP eski takıntılarından hiçbir zaman kurtulamıyor; ya da iktidar olmak gibi ne bir hedefi ne de bir niyeti var.
***
Gelelim CHP'nin 29 Ekim eylemine...
Yukarıda dile getirdiğim ve eleştirilecek pek çok yanı olan tutumunu bir yana koyarsak, CHP'nin Cumhuriyet Bayramı'nda ayrı bir tören, bir yürüyüş yapma hakkı var mı yok mu?
Bunun tartışması bile abestir ki tabi var.
O zaman Hükümetin, CHP için Ulus semtine yasak koyması temelden yanlıştır.
Sair zaman olsa anlarım ama Cumhuriyet Bayramı'nda, altında hangi niyet olursa olsun ana muhalefet partisine böyle bir yasak koyamazsınız.
Hem adil değildir hem de akılcı değildir bu yasak.
Nitekim yerlerde sürünen bir CHP'yi durup dururken gündeme taşıyorsunuz.
Söylendiği gibi bir istihbarat var idiyse, bunu da CHP ile paylaşmak gerekirdi.
Hükümet hatalı olunca CHP masum mu oluyor?
Hayır, CHP yine berbat bir sınav vermiştir kendisi açısından.
Birinci Meclis binasını militanca bir gayretle işgal etmiş, yasadışı bir eylemin içine girmiş ve güvenlik güçleriyle halkı karşı karşıya getirmiştir.
Kurnazca bir hamle ama CHP'nin iktidar olmasına bir faydası olmayacaksa neye faydası var bu hamlenin?
Şimdi CHP'lilere sormanın tam sırası:
Tamam, Birinci Meclisi işgal ettiniz, Cumhuriyete de sahip çıktınız; peki o Birinci Meclis'in değerlerine de aynı iştiyakla sahip çıkacak mısınız?
Son dönemlerin medyadaki en başarılı kadın yazarlarından Elif Çakır 31 Ekim 2012'de Star Gazetesi'nde çok güzel bir yazı yazdı.
"O işgal ettiğiniz Birinci Meclis dualarla, kurbanlarla, hatimlerle açılmıştı...
Üyelerinin üçte biri din adamıydı...
O Birinci Meclis'in üyeleri arasında Mehmet Akif'ler vardı" diyor Elif Çakır.
Birinci Meclisi işgal eden CHP'nin o meclisin değerleriyle barışmayı denemek ve iktidar olmak yerine militanca bir barikat yıkıcılığına soyunması tek kelimeyle düşündürücüdür.
Sağduyulu CHP'lilerin düşünmesi dileğiyle...
