• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

AK Parti nerede yanlış yaptı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24 Nisan 2013, 19:00
On yıllık kesintisiz AK Parti iktidarına en objektif düzlemden baktığım zaman kafamda iki temel hüküm oluşuyor.
Birinci hüküm: AK Parti hükümeti ve o hükümetin tartışmasız lideri Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihimizin Atatürk-Menderes-Özal çizgisinin en devrimci siyasi karakteridir. On yıllık iktidar dönemi verimlilik açısından kendinden önceki dönemlerin hiçbiriyle kıyas kabul etmez ölçülerde başarılıdır.
İkinci hüküm: On yıllık iktidar döneminde olağanüstü işler başarmışken ve en ağır politik-sosyal sorunları çözmeye muvaffak olmuşken, Türkiye'nin kuruluş tarihi boyunca oluşmuş ve hala Türkiye'nin önündeki en temel ayak bağını teşkil eden oligarşik yapılanmaları ortadan kaldırmada veya dönüştürmede kesin olarak başarısız olmuştur.
Ne demek istiyorum?
Şunu: Mesela iş dünyası. Yaşadığımız yakın tarih tecrübelerinden de, TBMM darbe raporu gibi sahih belgelerden de biliyoruz ki, Türkiye'nin yaşadığı askeri darbelerin oluşmasında sözünü ettiğimiz oligarşik iş dünyası yapılanmasının büyük payı vardır. Peki, ne yaptı hükümet on yılda bu yapıyı dağıtmak için? Küçük fiskeleri saymazsak hiçbir şey. Hatta kendi burjuvazisi yetişsin diye gösterdiği gayretin ortaya bir sürü görgüsüz zengini çıkarttığını görünce, 2011 seçimlerinden sonra yeniden yerleşik oligarşik burjuvaya kapısını araladı Başbakan Erdoğan. Çünkü büyük bir siyasi vizyonu yürüten bir siyaset adamına eninde sonunda rol vereceği bir burjuva sınıfı gerekliydi.
Sonuç: AK Parti iktidarı on yılda iş dünyasında, tek tük istisnaları bir kenara koyarsak, kendi seçkin sınıfını yaratamamıştır ve bu konuda başarısızdır.
***
Mesela medya: Bu ülkenin, varlığına, ruhuna, gelecek hesaplarına aykırı bir medya yapılanmasına sahip olduğu özellikle devlet adamlarının bildiği bir gerçektir.
Bizde medya hiçbir zaman bağımsız olamamış bir sektördür. Oligarşik sermayenin doğal bir uzantısıdır ve günün sonunda onun emellerine hizmet eder. Üstelik bu medya yapılanması geçmişte hazinenin, yani milletin yağmalanmasıyla oluşmuş bir sermaye yapılanmasına sahiptir. Yani mali varlığı gayri meşrudur. Merak edene rakamları tek tek sunarım. Üstelik bu medyada üstlenmiş gayri milli yazar çizer takımı Türkiye'nin her müspet adımını adeta sabote etmişlerdir. İşte en son olan olay: Hürriyet başyazarı herkesin umut beslediği bir süreç devam ederken "Türkiye'nin fiilen bölündüğünü" söyleyerek el bombasını fırlatmıştır, daha önce pek çok kereler yaptığı gibi. Hükümet bu medya yapısını bir dönem değiştirmeye çalışmış ama bir süre sonra oturup bu tefessüh etmiş yapıyla anlaşmıştır. Bu hükümet adına bir başarısızlık ifadesidir.
***
Ve toplumun büyük bir kısmını teslim almış sosyal çeteler...
Bu çeteler özellikle büyük ve taraftarı çok olan futbol kulüplerinde örgütlenmişlerdir. Futbol onlara bir tür dokunulmazlık sağlamaktadır. Orada dönen büyük rantı biliyoruz ama ayrıntıları hiç kimse bilmiyor. Bu çeteler oligarşik sermayeye göbekten bağlılar. Stadyumlarda başbakan yuhalatmanın arkasında o oligarşik yapılanmaların olduğu açıktır. Toplumun başka alanlarında yaratılamayan kaos ve kargaşa futbol üzerinden imal edilmeye çalışılıyor. Dikkat edilsin, şu anda futbol kulüpleri ve taraftarları arasındaki gerginlik düzeyi siyasi gerginlikten daha derin bir tehdit içermektedir. Fenerbahçe Kulübü, Galatasaray Kulübü başkanını toplumsal baskı ve beklentiye rağmen UEFA Kupası maçına davet etmiyor, zira böyle bir davet olursa futboldaki gerilim ve çatışma ortamı tavsar diye düşünülüyor. Belli ki bu çeteleri de kontrol eden oyun kurucular için milyonlarca taraftar arasında bir husumet ortamının sürekliliği önem taşıyor.
Ben diyorum ki: Toplumu ve geniş kitleleri bu denli yönlendirmeye, hatta kullanmaya elverişli bir sektör olan futbol dünyasına çetelerin bunca hakimiyetinin önüne niçin geçilememiştir?
Şike soruşturmasında iltihabın bir kısmı temizlenebilecekken Başbakan ve TBMM neden gereksiz yere devreye sokulmuştur?
Bu yapının son 10 yılda da devam ediyor olması açık bir başarısızlık değil midir?
Askeri vesayeti, yargı vesayetini, Çankaya vesayetini bitiren bir hükümetin oligarşik yapılanmaları dönüştürmede başarısız olması başlı başına bir tez konusudur.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.