• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Kandil'deki terörist ne dedi?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Nisan 2013, 20:14
En başta şu tespitleri yapalım:
Karayılan'ın Kandil'den yaptığı açıklamadan anlaşılıyor ki PKK, 8 Mayıs'ta çekilmeye başlayacak. Bu açıklama esas itibariyle 21 Mart'ta A.Ö'nün açıklanan mektubundaki genel çerçeveye uygun hazırlanmış. Ancak bir sorun var: silahlar bırakılıp mı çekinilecek, yoksa silahlı mı olacak bu çekilme. Burada bir belirsizlik var. Oysa Başbakan Erdoğan bu şartı koymuştu ve A.Ö'da adamlarına silahsız çekilme konusunda talimat vermişti. Bu konunun açıklığa kavuşma ihtiyacı var. Diğer yandan PKK açıkladığı 6 maddelik deklarasyonda kendisine bir silahlı saldırı olursa misilleme yapacağını söylediğine göre silahları yanında olacak sonucu çıkarabiliriz.
***
Bir kere uzun konuşmasına faullü bir girişle başlıyor Kandil'deki terörist. Şu sözler o açıklamadan alınma:
"Türkiye'de Kürt halkının kimliksiz ve statüsüz yaşamayı kabul etmesi mümkün değildir".
Hadi kimliği anladık; peki bu "statü" ne oluyor arkadaşlar?
Hani siz "statü" anlamına gelecek taleplerden vaz geçmiştiniz?
İmralı'daki lideriniz "sorunu Türkiye'nin demokrasi perspektifi üzerinden ve Avrupa müktesebatı üzerinden çözeceğiz dememiş miydi?
O zaman PKK ya liderini anlamamış ya da iki yüzlülük yapıyor.
Diğer yandan yayınladıkları 6 maddelik deklarasyonun 4. ve 5. maddelerinde askere mesaj veriyor: "bize vurursanız biz de misilleme yaparız".
PKK şımarıklığı had safhada; akılları sıra TSK ile kendilerini eşit bir güç olarak göstermeye çalışıyorlar.
Kandil'dekiler silahların bırakılmasını açık bir şarta bağlamış gözüküyor. "A.Ö. özgürlüğüne kavuşmadan silahlar bırakılmaz" diyorlar açıkça.
Böyle bir yaklaşımla çözüm süreci nasıl beklenen sonucu verecek bilmiyorum.
Karayılan çıtayı oldukça yükseltti, Ortadoğu'daki bütün Kürtler adına konuştu sanki. "Biz zafer kazandık, bundan sonra oyunu büyük oynayacağız" tavrı her halinden belliydi.
Belli ki kafalarında bir kurucu-inşa edici amaç var. Öyle olmasa 4 ayrı yerde neden konferans istesin. Birisi bu kardeşlerimize devletlerin-İsrail gibi- konferanslarla kurulduğunu iyi anlatmış besbelli.
***
Aslında bunların hiçbir önemi yok, istedikleri kadar hayal kursunlar ama bilsinler ki bu bölgenin siyasi kaderini eninde sonunda Türkiye belirleyecektir. Bir rol dağılımı olacaksa bunu Türkiye yapacaktır. Önemli olan başkalarının eylem ve planları değil, bizim stratejimizin ne olduğudur.
Ama yine de bu hayırlı sürecin selameti için biri bunlara bir şey söylemeli; muzaffer kumandan edasıyla basın toplantıları yapıyorlar Kandil'de. Bu tavırlar doğru değil. Sürece vereceği zararlar açısından doğru değil. Ayrıca o muzaffer eda niye ki? PKK'nın daha geçen yıl Türk güvenlik güçleri karşısında verdiği zayiat 1500 kişi. Bağımsız devletten yola çıkıp demokratik özerkliğe gelen, günün sonunda o iddiasından da vazgeçip Türk demokrasisine sığınan PKK değil mi? Türkiye Cumhuriyeti şu ana kadar terör karşısındaki milli tezlerinin hiçbirinden vazgeçmemiştir. Ulus devlet yerli yerinde, üniter devlet yerli yerinde, toprak bütünlüğü yerli yerinde, Türk milleti Anayasa'da...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.