Atatürk Havalimanı Nutku
Sözlerine Fas, Tunus ve Cezayir halkından selam getirdiğini söyleyerek başladı. Burada vermek istediği mesaj sanki şöyle bir şeydi: ben bu ülkenin itibar grafiğini yükselten işler yaparken ve başka diyarlara Türk milletinin networkunu taşırken siz içerde nelerle uğraşıyorsunuz!
Kuşkusuz bu sözlerde gizli bir sitem vardı.
****
Başbakan içeriye mesaj vermeye başladığında Yunus Emre'nin dilini kullandı. Kendi hayat felsefesini de içeren bir mesajdı bu. Sevgi kavramına vurgu yaptı ama hemen arkasından siyaset yapma yönteminin altını her zamanki kararlılığıyla dile getirdi: dik durduk, diklenmedik!
Başbakanın tarihi konuşmasının içindeki en önemli cümle hiç şüphesiz faiz lobisi ve borsa spekülatörlerine yönelttiği suçlamaları içeren cümleydi.
Başbakan Gezi Parkı isyanı çerçevesinde önümüzdeki günlerde çok tartışılacak mücadele cephelerini de böylece tanımlamış oldu. Sermaye çevrelerini suçlayan bu konuşma çok açık ki önümüzdeki günlerde yeni tartışmaları beraberinde getirecektir.
****
Başbakan Erdoğan konuşmasının son bölümünde kendi siyaset ilkeleri üzerinden Gezi protestosuna dair muhtemel politikasının ana hatlarını da ortaya koydu. "Ben herkesin başbakanıyım" vurgusu "emaneti veren de alacak olan da millettir" hatırlatması, "ne yapacaksak demokrasi ve hukuk içerisinde yapacağız" sözleriyle protesto kurallarını belirtmesi siyaset dünyasının önüne gelecek yeni tartışma başlıkları.
Bir diğer dikkat çeken konuşma başlığı da Başbakan'nın açıkça polise sahip çıkmasıydı. Üstelik bunu özel bir vurguyla yaptı. Belli ki Başbakan öğretmen ve doktorlardan sonra bir de polislerle arasında sorun oluşsun istemiyor.
Bu konuşmayla ilgili benim nihayi değerlendirmem şudur: Başbakan iktidarı ne sokakla ne de kendi çevresiyle paylaşmak niyetinde olmayacağını açıkça belirtmiştir.
Bunun için de "rest" demiştir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.