Gezi Parkı eylemlerinin her sosyal olayda olduğu gibi bazı sonuçları olacağı aşikardı. Nitekim öyle de oldu; kendi eseri olan demokratikleşme süreçlerine biraz ara veren AK Parti hükümeti hızla yeniden demokratikleşme gündemine geri döndü.
İlk geri dönüş Alevi hakları konusunda yaşandı. Gezi parkı olayı hükümete bu meselenin nedenle önemli olduğunu gösterdi. Bu süreçte görüldü ki Aleviler en ufak bir kıvılcımla alev alacak bir gerginlik potansiyeli taşıyor. Bir toplum kesiminin bu derece iç ve dış tesirlere açık olması çok düşündürücü. Hükümet daha önce başlattığı çalışmaları bu kez tamamlamak niyetinde görünüyor ki bunu ummak istiyoruz.
***
Diğer yandan TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi'yle ilgili hükümet girişimi herkesi heyecanlandırdı. Bilindiği gibi 35. Madde Türkiye'de darbelere hukuki meşruiyet sağlayan ve 1960 darbesinin ürünü olan bir yasa. Bu maddedeki "İç düşman ve koruma kollama" ifadeleri her zaman askerin darbe gerekçesi olmuştur. Aslında askerlere bu aklı verenler demokrasi ve hukuk tarihimizin yüz kızartan profesörleridirler. Bunların başında da Hüseyin Nail Kübalı ve Sıddık Sami Onar gibiler vardır. Darbe sonrası korkuya kapılan darbecilere, "DP'lileri asmazsanız, sizleri asarlar" diyerek geriye doğru işleyen kanunlarla 35. Madde gibi kanunları çıkarmalarını tavsiye etmişlerdir.
Türkiye'deki bütün darbelerin gerekçesi bu 35. Madde olmuştur.
***
Aslında şöyle bir soru sorulabilir: 35. Madde olmasaydı darbeler olmaz mıydı? Bu sorunun cevabı benim açımdan basittir. Askerler 35. Madde olduğu için darbe yapmış değillerdir; o madde olmasaydı darbeler gene olacaktı. Zira aynı kanunun 43. Maddesi de askerlerin siyasete karışmasını yasaklayan bir maddedir. Darbelere sebep olan husus ülkedeki demokrasi açığı ve kültürüdür.
Ancak şu vardır: 35. Madde demokratik hukuk devleti çerçevesine sığmayan yanlış bir yasaydı ve üstelik kazandığı sembolik önem bakımından da dikkat çekmeye devam ediyordu.
Gerçi o madde kaldırılmıyor, içeriği değişiyor. Darbe gerekçesi olmaktan çıkarılıyor.
Bu arada CHP'nin bu maddenin değişmesine nasıl bakacağını merak ediyorum. Zira daha önce eski 35. Madde'den daha kötüsünü parti teklifi olarak meclise sunmuşlardı.
Gidişat demokrasi yönündedir ve bu iyi bir gidişattır.
