Ben Balyoz davasının da Ergenekon davasının da haklı gerekçelerle açıldığını biliyorum. Zira oturdum o dosyaları okudum. Kim ki o dosyalar hukuki delillere dayanmıyor ve içi boş diyorsa biliniz ki gerçeği söylemiyor.
Ve kim ki Balyoz ve Ergenekon davasından yargılananlar piri pak masum diyorsa biliniz ki ya darbeci zihniyettendir ya da hukuk cahilidir.
***
Bu böyledir ama başka bir şey var: Acaba bu mahkemelerin verdiği kararların tamamı bütünüyle içimize sinecek cinsten adil midir?
Benim kişisel görüşüm şu: Mahkemelerin verdiği kararlar büyük oranda suç ve ceza dengesini gözeten kararlar; ancak bazı sanıklar için bu kararların aynı adalet duygusunu üretmediği de bir vakıa.
Örneğin Mustafa Balbay'a verilen 34 yıllık ceza Türkiye'de kimin içine sindi? Hiç kimsenin.
Bazı generallerle oturup boşboğazlık yapmış olmasının karşılığında böyle bir ceza kesilmesinin adalet neresinde Allah aşkına?
Toplumun belli bir kesiminin sevdiği ve tüm Türkiye'nin tanıdığı bir gazeteciyi bir serseri darbeci gibi cezalandırmak bu haklı muhakemenin meşruiyetini zedelemez mi en başta.
Ve bana göre de sadece Mustafa Balbay'a verilen ceza dahi Ergenekon davasının haklılık debisini düşürmüştür.
***
Uzun denebilecek bir süre yazamadım ve Mustafa Balbay'a verilen ceza içime lök gibi oturmuş durumda. O nedenle bu konudaki düşüncelerimi yeniden paylaşmak istedim.
Ben darbe davaları konusunda belli çevrelere dalkavukluk yapıp hakim ve savcılarımıza hakarete varan sözler sarf edenlere ne kadar kızıyorsam Mustafa Balbay gibi arkadaşlarımızı hak etmediği cezalarla cezalandıranlara da o kadar kızıyorum.
Balbay'ın hak ve hukukun savunucusu olmak hepimizin boynunun borcudur!
