BRAVO AYDIN DOĞAN'A... YİNE SAHNEYE ÇIKTI!
Bu güç kullanımı son 12 yıl öncesine kadar Türkiye'nin kanıksadığı doğal bir durumdu; ta ki AK Parti ve Tayyip Erdoğan gelene kadar. Önce birkaç elense çektiler, baktılar ki Tayyip Erdoğan başkalarına benzemiyor ve baş eğmiyor, sonra uzlaşma moduna geçtiler ama Tayyip Erdoğan uzlaşmaya da yanaşmıyor; o vakit 'indirme' organizasyonlarıyla amaç birliği yapmaya başladılar.
Hikaye uzun, onlar ne yaptılarsa Tayyip Erdoğan daha çok güçlendi. Onlar vurdukça Türk halkı Tayyip Erdoğan'ın ardına daha büyük destek koydu.
Sonunda başta Aydın Doğan olmak üzere, geldiler Tayyip Erdoğan'ın önünde diz çöktüler.
Tayyip Erdoğan onların boyun eğişini bile ciddiye almadı.
Gezi, dış dünyanın yükselen Türkiye rahatsızlığı, cemaat darbe girişimi gibi olaylar Aydın Doğan'ı ve onun gibileri yeniden hareketlendirmiş görünüyor.
Kendi geleceklerini garanti görmüyorlar, Tayyip Erdoğan'ın behemehal devlet kaynaklarını kontrol eder durumdan çıkarılmasını, tasfiye edilmesini gerekli görüyorlar.
Siyaset sınıfının bunu sağlayamayacağını biliyor ve işe el atıyorlar. Kendi açılarından doğru da yapıyorlar, zira siyaset sınıfının kendi başına aday bulma beceresi gösteremeyeceği besbelliydi.
Nitekim Ekmeleddin İhsanoğlu isminin nasıl ortaya çıktığı yavaş yavaş açıklığa kavuşuyor.
Haber alma kaynakları konusunda kendisini defalarca kanıtlamış olan Eski asker ve milletvekili Tevfik Diker, 1.5 sene önce haber vermişti yaşadığımız gelişmeleri.
Suudi Arabistan'da Hac mevsiminde, Ekmeleddin İhsanoğlu'na cumhurbaşkanı adaylığı teklifi yaptığını yazmıştı köşe yazısında.
13 Şubat 2013 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin Ekmeleddin İhsanoğlu'nu manşet yapmasıyla sürecin başlatıldığını söylüyor Tevfik Diker.
Bu gelişmelerden sonra bize, "Bravo Aydın Doğan, bir kere daha gücünü ve kudretini gösterdin; siyaseti yönlendirme yeteneğini bir kez daha kanıtladın" demekten ve hayranlığımızı ifade etmekten başka ne demek düşer ki?
TAMAM AMA KÜÇÜK BİR SORUN VAR!...
Aydın Doğan'ın "madem iktidarı güdemiyorum, o vakit muhalefeti güderim" şeklindeki güç ve kudret gösterisini ilgiyle karşılıyorum. Buna karşın, Aydın Doğan ve benzerlerinin siyaset sahnesine inmesinden biraz endişe duyuyorum. Çünkü Aydın Doğan'ın eli ne vakit siyasetin içine uzandıysa, bilin ki siyaset ve Türkiye sıkıntılı bir dönem yaşayacak demektir.
Allah'tan asker seçeneği devrede değil de, operasyonları sivil tahkimatla yürütüyorlar.
Bu arada siyasete uzanan el sadece Aydın Doğan'ın eli olsa iyi; Ekmeleddin İhsanoğlu isminin pişirilip Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin eline tutuşturulması mesaisinde Fethullah Gülen'in de olduğu apaçık belli.
Bütün bunlar tamam ama şöyle küçük bir sorun var: Aydın Doğan'ın ve Cemaat'in desteklediği partiler ve adaylar bu ülkede asla seçim kazanamıyorlar.
30 Mart seçimlerinde bunu açıkça gördük; Cemaat ve Aydın Doğan medyası ölümüne CHP'yi desteklediler. Sonuç malum, tam bir yenilgi; diğer bir ifadeyle Tayyip Erdoğan'ın zaferi.
Sanırım Ekmeleddin İhsanoğlu'nun akıbetini, kendisini bulup anti-Tayyip Erdoğan bir silah olarak mücadeleye sokanların millet nezdindeki imaj ve kredisi belirleyecek.
Ekmeleddin İhsanoğlu gibi değerli bir bilim adamına gelecek için iyi haberler veremediğim için üzgünüm...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ŞARK KURNAZLIĞI VE GÖZÜ DÖNMÜŞLÜK (17 Haziran 2014)
- TARİH ve EMPERYALİZM (15 Haziran 2014)
- ŞU KUDRETİMİZİ BİR TEST EDELİM ARTIK YAHU! (13 Haziran 2014)
- ÜLKÜCÜLER'İN TEPKİSİNİ DESTEKLİYORUM! (12 Haziran 2014)
- "SANA BENİM GÖZÜMLE BAKMAYANIN MEZARINI KAZACAĞIM, SENİ SELAMLAMADAN UÇAN KUŞUN YUVASINI BOZACAĞIM!" (11 Haziran 2014)