• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

ŞEMSEDDİN-EKMELEDDİN SELAHADDİN VE DİN İSTİSMARI

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Temmuz 2014, 20:32
Siyasi tarihimizin bize şakası gibi şu başlıkta verdiğim isimler. Şemseddin Günaltay, 1949 yılında iktidarı Demokratlara kaptıracağını anlayan İsmet İnönü'nün siyaset sahnesine "din" sürmesi anlamına geliyor. Günaltay bir İslamcıdır ve çok ilginçtir İslamcı Mehmet Akif'in "benim Şemseddin'im" dediği birisidir.
Tarih bizi 1949'dan 2014'de ışınlıyor ve karşımızda iki aday var; hem de cumhurbaşkanlığı gibi iddialı bir koltuğa aday iki aday. Ve bakın şimdi şu duruma: iki adayın ismi de "din" kelimesiyle bitiyor. Sadece bu mu? Hayır, rakipleri Recep Tayyip Erdoğan asıl dindar kimliğe sahip olmasına rağmen o çok daha seküler ve dünyalı bir kampanya sürdürüyor. Üstelik isimlerinin sonunda "din" eki olan iki adayı, yani Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahaddin Demirtaş'ı "din istismarı yapmak"la suçluyor.
Şaka gibi derken haklı değil miyim?
Bazı ayrıntıları göz önüne getirdiğimiz vakit olay daha da ilginçleşiyor. Mesela Ekmeleddin İhsanoğlu'na bakalım: o da Şemseddin Günaltay gibi İslamcı ve CHP'nin adayı. İnönü'nün İslamcı başbakanı Günaltay, Mehmet Akif'in arkadaşıydı; Ekmeleddin Bey de CHP'nin adayı, o da İslamcı ve onun da babası Mehmet Akif'in yakın arkadaşı.
İnsan düşünmeden edemiyor, acaba Mehmet Akif bir örgüt kurdu da o örgüt CHP için gizlice adam mı yetiştiriyor?
Selahaddin Demirtaş'a gelince... Yine çok ilginçtir, o bile gözü kara din istismarı yapıyor. Oysa kendisi tam bir solcu. Muhtemelen ateist eğilimleri var ama cumhurbaşkanlığına aday olunca Müslüman milletten oy almak icap ediyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir bütün olarak baktığımız vakit ilginç mi ilginç bir sonuç çıkıyor karşımıza:
Mevcut adaylar içinde din istismarı yapmayan tek aday Başbakan Erdoğan.
İlahiyat hocası ve Erdoğan muhalifi Yaşar Nuri Öztürk bir televizyon programında bunu açıkça söyledi ve oyunu Başbakan Erdoğan'dan yana kullanacağını açıkladı.

UFUKLARA YÜRÜYEN TÜRKİYE


Türkiye'nin küresel yükselişini gösteren uluslararası kuruluşların raporlarını elimden geldiğince köşemden okuyuculara duyuruyorum.
5 Mayıs'ta yayınlanan Dünya Bankası Raporu'nda "Satın Alma Paritesi" bakımından milli gelirin nasıl yükseldiğini gördük.
Haziran ayı içinde yayınlanan Dünya Sağlık Örgütü Raporu'nda Türkiye'de insan ömrünün 10 yıl uzadığını öğrendik.
İki hafta önce Ali Babacan Satın Alma Paritesi üzerinden milli gelirin 19 bin liraya yükseldiğini açıkladı.
Daha geçen hafta OECD raporu yayınlandı, buna göre şu an da milli gelir kişi başına 14 bin doların üzerine çıkmış durumda.
Cari açık kapanıyor, işsizlik tek haneli rakamlarda kalmak için direniyor.
Bunlara itirazı olan var mı?
Yükselen bir toplum olduğumuzu sadece ekonomik veriler göstermiyor; sporda elde ettiğimiz başarılar da göz kamaştırıcı ve bizlere gelecek için işaretler veriyor.
İki gün önce Ümit Milli Basketbol Erkek takımımız Avrupa şampiyonu oldu. Canavar gibi sporcular geliyor tabandan.
Yıldız Kızlar Voleybol takımımız Çin'i yenerek dünya şampiyonu oldu.
Şahika Ercümend adındaki güzel Türk kızı daha dün Değişken Ağırlıklı Dalış da 91 metre derinliğe inerek dünya rekoru kırdı. Ayrıca harika bir şey daha yaptı; dünya rekorunu Gazze'ye adadı ve ne kadar sağlam karakterli biri olduğunu ortaya koydu. Onunla gurur duyduk.
İşte " yükselen yeni Türkiye" budur!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.