• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İzmir tarımı için notlar 5 İSMAİL UĞURAL

İzmir tarımı için notlar (5)

ismail.ugural@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Ağustos 2019, 20:32

Beşinci hafta itibarıyla İzmir'de tarım ve gıda sektörüyle ilgili olarak görüş ve önerilerimi daha fazla uzatmadan bitiriyorum. Geçen hafta sıra, 'Entegre Kooperatifçilik Modeli'ne gelmişti. Bu biraz da Türkiye'ye özgü bir yaklaşım olacak. Çünkü İzmir de aslında bu hususta Türkiye'nin tipik bir örnek vakası... Yani çok fazla sayıda küçük ölçekli kooperatif bulunuyor ve başarılı olanların sayısı da son derece az!

Peki gerçeklik bu ise, o zaman ne yapacağız? Ya sayıları on bine dayanan tarımsal kalkınma kooperatiflerinin büyük çoğunluğunu hemen tasfiye edeceğiz ya da en azından daha etkin ve daha işlerliği olan bir yapıya kavuşturacağız. Tasfiye mümkün olamayacağına göre etkinlik ve işlerlik sağlamak temel öncelik olmalı.

ÇOK SOMUT BİR ÖNERİ
Sadede gelirsek, İzmir ilinde faaliyet gösteren kooperatiflerin hepsinin veya aynı alanda çalışanların (süt koop'ları gibi) ortak olacakları yeni bir kooperatif kurulmalı. Bu yeni yapılanma, mevcut kooperatiflerin daha iyi yönetilmesi ve maliyetlerini düşürmelerini hedef alacak.

Başka ifade ile temel misyonu sadece bu olacak. Pazarlama ve satış işine girme gibi bir yanlışa düşmeyecek ve tamamen profesyonelce yönetilecek.

Demek ki burada iki önemli ve stratejik konu var. Kooperatifler daha etkin yönetilmeli ve toplu girdi alımları yoluyla maliyetler aşağı çekilmeli.
Adına söz gelimi, İZMİRKOOP diyelim, bir yandan dış denetim kurumu gibi çalışıp, ortağı olduğu koop'ları idari ve mali yönden kontrol altında tutacak, diğer yandan da yine diyelim, 100 koop adına finansman politikası yürütecek ve koop'ların belini büken maliyet artışlarına karşı toplu girdi alımlarıyla etkin mücadele içinde olacak.

Sonuç olarak, kooperatifçilik yönetiminde ENTEGRASYON hedefine ulaşılacak. Söz konusu modeli burada çok kısa vermeye çalıştım. Önemli olan kısa da olsa, ne demek istediğimi anlatabilmemdir. İzmir ise bu alanda önderlik yapabilir ve öncü olabilir.

KIRSAL KALKINMA DAİRE BAŞKANLIĞI
İzmir ilinde kırsal alan tanımına giren bölgelerde nüfus çok fazla değil. Ancak bunlar fazlasıyla ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişmiş bölgeler... Ama yine de kırsal kalkınma politikaları çerçevesinde yapılacak bir hayli proje ve çalışma olduğunu biliyoruz. Bu alanda devlet politikaları dışında İzmir Büyükşehir Belediyesinin de, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığınca gerçekleştirdiği çalışmaları yeni bir kimliğe kavuşturmanın gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.

Bilindiği üzere kırsal kalkınma, tarımsal gelişmeyi de içine alan geniş kapsamlı bir kavram. Başka bir ifade ile daha bütüncül bir yaklaşım.

Genç ve kadın girişimciliğinin geliştirilmesi, kırsal refahın yükseltilmesi, mesleki - teknik eğitim, kırsal turizm ve geleneksel el sanatları gibi birçok dinamiği harekete geçirebilecek bir özelliğe sahip. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı kurulması çok daha isabetli olur diye düşünüyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.