• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İzmir tarımı için notlar 3 İSMAİL UĞURAL

İzmir tarımı için notlar (3)

ismail.ugural@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07 Ağustos 2019, 23:19

Evet, artık İzmir ve yakın çevresinde 150-200 yıl önce tarım ürünleri ihracatı ile başlamış olan ekonomik süreç, bundan böyle yeni ve büyük bir sıçrama hamlesini gerektiriyor. Hatta bunu İzmir'in geleceği için şart koşuyor!
Bu çerçevede yapılan ve/veya yapılmak istenen tüm projeleri destekliyorum.
Fakat altını dikkatle çizdiğim "BÜYÜK SIÇRAMA", ancak tarım ve gıda alanında büyük dönüşüm projeleri ile gerçekleşebilir.
Tabii burada kastedilen şey sadece bölgesel katma değeri ve üretimi artırmak değil. Bunun çok daha büyüğü yani ulusal ve uluslararası ölçekte devasa bir projeye imza atmakla ortaya çıkacak olan EKONOMİK DÖNÜŞÜM'dür.

NASIL BİR DÖNÜŞÜM?

Şimdi aylar önce yine bu köşede yazdığım stratejik konudan alıntılar yapacağım...
"Hollanda bilindiği gibi tarım ve gıda ürünleri ihracatında ABD'den sonra dünyada ikinci sırada. Aslında Türkiye'nin tarımsal potansiyel ve performansı Hollanda'nın kat be kat üstünde.
Fakat iş teknoloji ve yenilikçilik (inovasyon) alanına geldiğinde bu küçük ülke yalnızca Türkiye'nin değil küresel tarım devleri Çin, Hindistan ve Brezilya'nın da önünde. Bu ülkenin gerçek başarısı tarım-gıda sanayi ve ihracatında Ar-Ge yani araştırma ve geliştirmeye dayalı bir teknoloji modeli uygulamasıdır. Dolayısıyla İzmir için asıl proje vizyonu Hollanda'da çok başarılı örneğini gördüğümüz 'Gıda Vadisi' (Food Valley) olmalıdır.
'Gıda Vadisi' projesi tamamen bilgi temelli bir tarım-gıda (agrifood) ekosistemi anlamına geliyor..." Peki neden bu proje İzmir ekonomisinin geleceği bakımından stratejik önem taşıyor

TEK ÇÖZÜM YOLU İHRACAT

Başka bir ifadeyle 'Gıda Vadisi Ekosistemi', tarım ve gıda sanayii potansiyelinin akıllıca tasarlanmış uygun bir çevre ortamı içinde yüksek performansa dönüştürülmesinden ibarettir... "Nedir bu performans derseniz; mutlaka yüksek katma değerli ihracat doğrultusunda 'Tarım-Sanayi ve Teknoloji Entegrasyonu'nun sağlanmasıdır. Aslında Türkiye'nin de ihtiyacı budur. Çünkü Türk ekonomisinin en rekabetçi olabileceği iki ya da üç sektör varsa, biri kesinlikle tarım ve gıda sektörüdür. Ama buğday değil unlu mamul ve/veya süt değil peynir ihraç ederek bunu yapabiliriz. Tabii bu örneklerin sayısı fazlasıyla artırılabilir.
Türkiye halen yaklaşık 18 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünü ihraç ediyor. Bu küçümsenmeyecek bir rakam. Oysa bu rakamı çok daha fazla artırma gücümüz var. Türkiye'nin dünya tarım liginde ilk on ülke arasında olması elbette bir başarı.
Ne var ki bu performansı da yeterli görmemeli, özellikle tarımsal sanayi ve gıda ihracatına odaklanmalıyız. İşte İzmir bu yönüyle ulusal ekonominin de lokomotifi olabilir..." Haftaya devam...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.