Ürün ihtisas borsacılığı ve çiftçi kesimi
Son iki yazımda Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nın (TÜRİB) kurumsal yapısı ve temel işleyiş mekanizmasını anlatmaya çalıştım. Buna bağlı olarak, "Emtia Borsacılığı", "Tarımsal Ürün Endeksleri", "Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS)" ve "Lisanslı Depoculuk" gibi çok önemli kavram ve uygulamalar üzerinde durdum. Her iki yazıda da TÜRİB kaynaklarından geniş ölçüde yararlandığımı belirtmek isterim. Bugün yine konuya devam ediyorum. Ancak önümüzdeki haftalarda ürün ihtisas borsacılığının Türkiye'de tarım ve gıda sektörü açısından ne kadar yararlı olabileceğini apaçık ortaya koyan örnek uygulamalara yer vereceğim. Özellikle Tarımsal Ürün Endeksleri'nin piyasada referans fiyat oluşumuna yapabileceği katkıları geniş ölçüde konuşacağız.
■ SERBEST PİYASA VE KURALLAR - Tam burada şu hususun altını dikkatle çizeyim.
TÜRİB ve uygulamalarının siyasetle hiçbir ilgisi yok. Moda deyimle söyleyeyim, TÜRİB her yerli hem milli bir kurumumuz.
Dolayısıyla tüm medyada yer almalı, desteklenmeli ve tanıtımına katkı verilmeli.
Bu da bir tür vatanseverlik. Ben şahsen öyle anlıyorum. Bakınız, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde tarım ürünleri ticareti kurumsallaşmış ve kurallara bağlanmıştır.
Yani, "Kurallı" olmak şarttır. Tarım ürünleri ticaretinde, başka bir ifadeyle, tarımsal ürün piyasalarında kuralsızlık ve başıboşluk yoktur. Çünkü, "Serbest piyasa", herkesin istediğini yapabileceği ve kuralsızlığın kol gezdiği "Serseri piyasa" demek değildir.
Dahası, kamu otoritesinin yaptırımlarına da herkes uymak zorundadır. Öyleyse neden tarım ürünleri piyasalarında düzensizliği, olabildiğince, ortadan kaldırmayalım. İki el bir baş içindir, demişler. Bizler de aklın yolundan gidelim. Tabii bu süreçte tanıtıma çok ihtiyaç var. bunun da farkında olalım.
■ TÜRİB PUSULA OLABİLİR - Şimdi gelelim sadede... Biliyoruz ki, çiftçi kazanırsa herkes kazanır. Ama bu kazanç sürdürülebilir ve istikrarlı olmalı. Öyleyse tarımda, ÜRETİM ve TİCARET de bir öngörülebilirliğe sahip olmalı. Söz konusu öngörülebilirlik çiftçi için hayati önem taşıyor. Üretim ve ürün planlaması yaparken, daha doğrusu, "Ne kadar ekeyim, kaça satayım," diye düşünürken elinde bir "Pusula" olsa! İşte bu pusulanın adı ürün ihtisas borsacılığıdır!
Çok bilinen bir olayı örnekleyelim. Buğday, pamuk, kuru üzüm ve fındık gibi çok sayıda üründe ne oluyor? Hasat zamanı, çiftçiler için aynı zamanda doğal bir arz yığılması demek. Bu durumda çiftçi, ihtiyacı kadar satış yapıp, kalanı Lisanslı Depoya koysa ve bunun karşılığında yüzde yüz güvenceli Elektronik Ürün Senedini (ELÜS) alsa, bununla isterse Ziraat Bankasından 5 milyon liraya kadar sıfır faizli kredi kullanma imkânına kavuşsa ve finansman ihtiyacını en düşük maliyetle karşılamış olsa! Dostlar, bütün bunlar gerçek! Peki her şey bu kadar kolay mı? Elbette sistem henüz tam anlamıyla yerleşmiş değil. Uygulamada sıkıntılar olabiliyor. Geçen yazımda da vurgu yapmıştım, ürün ihtisas borsacılığında daha yolun başındayız. Sorunlar olabilir ve olacaktır. Zaman içinde sistem bu sorunları çözer. Buna şüphe yok.
■ SİSTEM ZAMANLA DAHA İYİ OLACAK - Ayrıca çiftçi, Lisanslı depoya teslim ettiği ürün karşılığında aldığı ürün senedi ile mahsulünü güven ortamında muhafazaya almış oluyor. Yanı sıra ürün borsasında elektronik ortamda daha geniş bir yelpazede çok sayıda alıcıya ulaştırabiliyor. Bu arada Lisanslı depo şirketi sayısının 38'den 138'e yükselmiş olduğunu görüyoruz.
Lisanslı depo kapasitesi de 7,7 milyon ton oldu. Ürün bazında ise hububat ile başlayan bu süreç, baklagiller ve yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin-zeytinyağı, kuru kayısı ve antepfıstığının dahil olmasıyla bir hayli genişledi. Sistem, esas itibarıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliği ile yürütülüyor. Son söz; TÜRİB ve ürün ihtisas borsacılığı konusu fazlasıyla stratejik ve ayrıntılı. Şimdilik bu kadar...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.