Hububat Kongresi başarıyla sonuçlandı
Türkiye Hububat Kongresi, 11-14 Kasım 2021 tarihleri arasında Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) iş birliği ile Antalya'da düzenlendi. Hemen izlenimlerimi söyleyeyim. Organizasyon, sunumlar ve basın toplantıları ile dört dörtlük bir kongre oldu. Bu vesile ile TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal ve TUSAF Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy'u samimiyetle kutluyorum. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli de kongreye kısa bir ziyaret ve basın toplantısı yaptı. Bu arada özellikle Rusya ve Ukrayna ağırlıklı olmak üzere çok sayıda yabancı katılımcının varlığı da etkinliğin uluslararası boyutunu sergiledi.
PAKDEMİRLİ'DEN NOTLAR
Bakan Pakdemirli'nin konuşmasından aldığım notlar, daha doğrusu öne çıkan başlıklar şöyle: "Verimlilikteki artışla hububat üretimimiz son 19 yılda yüzde 20, son 3 yıllık dönemde ise yüzde 8 oranında artarak, 37 milyon tona yükselmiştir... Sağladığımız teşvikler sayesinde bugün Türkiye genelinde lisanslı depo kapasitesi, son 3,5 yılda 4,5 kat artışla 8,2 milyon ton seviyesine ulaştı... Son 19 yılda yaptığımız bitki ıslah çalışmalarıyla verimi, buğday üretiminde yüzde 40, mısır üretiminde yüzde 123, kırmızı mercimekte yüzde 24 ve çeltik üretiminde ise yüzde 30 artırdık... Son 19 yılda toplam 22 milyar dolar tutarında 79 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 35 milyar dolar tutarında 89 milyon ton buğday ve mamulleri ihraç ederek, yaklaşık 14 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik... Son piyasa gelişmelerini dikkate alarak hem sanayicinin hem vatandaşın maliyetine katkı sağlamak amacıyla Kasım ayı satışlarına 100 bin ton ekmeklik buğday ilave edilmesi talimatı verdim..."
GÜVEN VEREN BÜROKRAT
Büyük bir başarıyla gerçekleşen kongrenin iki önemli ismi Ahmet Güldal ve Dr. Eren Günhan Ulusoy'un yaptığı konuşmalardan dikkat çeken hususları da sizlerle paylaşayım.
Dürüst, çalışkan ve güven veren kişiliği ile başarılı bir bürokrat kimliği ortaya koyan Güldal, öncelikle 2021'in gıdada olağanüstü bir yıl olduğunun altını çiziyor.
Güldal, "Hububat fiyatlarının yükselmesine üç önemli etken sebep oldu: Birincisi, dünyanın birçok bölgesinde yaşanan ve ülkemizi de ciddi şekilde etkileyen kuraklık.
Kuraklık özellikle hububat ürünlerinde ciddi rekolte kayıpları yaşattı. İkincisi; dünya fiyatlarındaki artışlarla beraber döviz kurundaki yükseliş. Üçüncüsü ise pandeminin de etkisi ile yapılan stokçuluk faaliyetleri oldu" diyor.
KURAKLIK VE BUĞDAY
Konuşmasında buğday ekim alanlarının 2000 yılında 9,4 milyon hektardan 7 milyon hektara düştüğünü belirten ve kuraklık olgusunu vurgulayan Ulusoy da şu değerlendirmede bulunuyor: "2022 sezonu için ilk gelen veriler maalesef umut verici değil. Buğday, un, ekmek zincirinde ürün fiyatlarının sürekli baskılanması, ancak ekilebilecek alternatif ürünlerde ve diğer yem bitkilerinde aynı regülasyonun yapılamaması, fiyatların buğday aleyhine gelişmesine sebep oldu. Bu yüzden alternatif ürünlerin dekar başı gelirinin yüksek seyri, çiftçimizin buğday ekiminden kaçışını hızlandırdı." Ulusoy'un buğday üretimine yönelik sözleri, bence hem kongre boyunca yapılan konuşmaları içeriğini hem de önümüzdeki yıllar için bu stratejik ürünün üretiminin artırılması bak ımından ortaya çıkan bir ortak iradeyi yansıtıyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.