Kadınlara karşı şiddet haberleri çoğaldı. Yürek burkan olaylar yaşanıyor, bunlar hepimizin içini acıtıyor. Kadın olsun erkek olsun, birini şiddete maruz bırakmak, dövmek, yaralamak, küçük düşürmek insanlık onuruyla bağdaşmaz. Bırakın insanı; hayvana, herhangi bir canlıya bile zulmetmek çirkin bir harekettir.
Ne yazık ki bu tür davranış sahipleri her devirde var olmuştur. Günümüzde artıp artmadığını bilemem. Ama daha görünür hale geldiği bir gerçek.
Medya ve iletişim araçlarının yaygınlaşması sonucu, kadına şiddet uygulamalarından daha çok haberdar olduğumuzu düşünüyorum.
Kamuoyunu ziyadesiyle rencide eden şiddet haberleri karşısında, devletin, adaletin, kolluk kuvvetlerinin daha etkili tedbirler alması yönünde bir eğilim oluştu. Yer yer bu talebi karşılayacak düzenlemeler yapılıyor.
Halkımız müslümandır. Bu dinin 2 temel kaynağı var: Kur'an ve sünnet, yani Hz. Peygamber uygulamaları ve öğütleri. İkinci kaynakla ilgili değerli bir eser mevcut: Peygamberimizin Şemaili. Yazarı Ali Yardım (1939/2006), bu kitaptan konuyla ilgili bazı alıntılar yapmak istiyorum.
Hz. Peygamber kadın ve aile konusunda son derece gerçekçidir. O, meseleyi cinsiyet farkı çizgisinde ele almadı. Kadın ve erkeğin yaradılışından gelme bünye farkı, ruh yapısı ve duygu dünyasını ön planda tuttu. Kadınların ruh ve beden mimarileri erkekten farklıdır. Bu sebeple Hz. Peygamber, ısrarla kadınlara karşı "kırıcı" davranılmamasını istemiştir.
Aile kurumu, karşılıklı saygı, sevgi, şefkat, fedakarlık gibi nezih duygular üzerine kurulmuştur. Ailede baba birinci derecede sorumlu sayılır. O, huzur ve mutluluğun düzenleyicisidir. Ama bu, dıştan görünüştür. Ailenin iç fotoğrafında ise, asıl merkezi kuvvet, toplayıcı ve idare edici unsur annedir. Babanın otoritesinin aşırılıklarını önleyecek ölçü vardır. Şu hadis meşhurdur: "Sizin en hayırlınız, eşine karşı hayırlı olanınızdır. Ben, içinizde aileme karşı en iyi davranan biriyim."
Aile hayatında kadından da şu beklenir: Eşine karşı gönül alıcı ve onu mutlu edici olmalıdır. Peygamberimizin şu sözü dikkat çekicidir: "Herhangi bir kadın ki, eşi kendisinden razı olarak ölmüşse, cenneti hak etmiştir."
Yasal düzenlemeler, şiddet konusunda kısmen caydırıcı olabilir. Asıl olan, eşlerin karşılıklı görevlerini bilerek, aile huzurunun içeriden sağlanmasıdır.
Ali Yardım'a göre, ailenin iç düzenini kurmak ve korumakta kanunlar hiç de etkili değildir. Çünkü kanunun özünde müdahale vardır. Oysa ailenin muhtaç olduğu şey sevgidir. Eğer aile kurumu ruhunu kaybetmişse ve kanundan medet umuyorsa beklenen netice alınamaz.