Nurlu badem nurlu millet
Bu köşenin birinci amacı "iyiler ve iyilikler"i öne çıkarmaktır.
Sık sık tekrarladığım gibi, gazetecilik dilinde "3. sayfa haberleri" denen olumsuz örnekler hep içimizi karartır.
Cinayet, tecavüz, gasp olayları sanki büyük bir iştahla önümüze dökülür.
Habil-Kabil, iyi-kötü kavgası insanlığın kaderidir. Her devirde, her yerde bu vardır. Ne ki, iletişim araçlarının yaygınlaşması, kötü örnekleri daha öne çıkardı.
Böylece karamsarlık ve ümitsizlik duygusu bizi bunaltır hale geldi.
Oysa metafizik açıdan bakarsak, Allah'ın Cemal'i Celal'inden, rahmeti gazabından üstündür.
Yani iyiler ve iyilikler daha fazladır. Günümüzden 2 örnek vereceğim.
19 SAATTE 4.4 MİLYON
Henüz 10 aylık olan Kartal bebeğin, 20 günlükken kalbine yerleşen bir mikrop yüzünden hayatı karardı. Kalbinde aşırı büyüme ve kalp yetmezliği var.
Tek çare kalp naklidir ve Türkiye'de bugüne kadar süt bebeğine kalp nakli yapılmadı. Almanya'da bir hastaneye yatırıldı. Kalp nakli için gereken para 1 milyon Euro. Ailenin bu parayı karşılayacak imkanı yok.
Bebeğin annesi "Muzisyenanne" adını taşıyan Instagram hesabından bir yardım kampanyası açtı. Devlet yardım toplaması için gereken izni verdi. Anne bu konudaki bütün belgeleri Instagram hesabından yayınladı.
Ve bir mucize gerçekleşti. Sadece 19 saat içinde, 4.4 milyon lira para toplandı.
Sonra anne sevinç gözyaşı dökerek takipçilerine şu açıklamayı yaptı:
"Sadece 19 saatte Kartal'a kalp, kan, nefes olduğunuz için nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. İlk etapta tedavi için gerekli meblağ toplandı. Onun için yardım hesabını kapatıyorum. Allah hepinizden razı olsun..." İşte bizim insanımız budur.
NURLU BADEM
Bir dostum anlattı: 2017 Ramazan Bayramı'nda ailece Datça Palamutbükü'nde üç gün geçirirler.
Perşembe ve Pazar günleri kurulan pazara alışverişe çıkarlar.
Ailenin damadı Datça'nın "Nurlu Badem"inin meşhur ve kaliteli olduğunu bilmektedir.
Pazarda arayıp bulurlar.
Nurlu badem satan orta yaşın üstünde zayıf mı zayıf bir hanımda bir torba kalmış onu alırlar. Gerisi var mı diye sorarlar, satıcı kadın şimdi yok pazar günü gelirsen veririm der, sözleşirler.
Sözleşilen günde pazara gidip satıcı hanımdan bir kaç torba Nurlu Badem alırlar. Bundan sonrası ise göz yaşartıcıdır ve bizim insanımızın asaletini gösterir.
Pazarcı Hanım: Durun hele deyip, bir torbanın içine iki kalıp ev yapımı sabun koyar ve müşterilerine uzatarak şöyle der: "Siz Perşembe pazarında benimle konuştunuz ve gelip alacağız dediniz. Sözünüzde durduğunuz için bu iki kalıp size benden hediyedir." NOT:
Nurlu badem sadece Datça'nın bazı bölgelerinde yetişen çok kaliteli bir badem türüdür.
Muğla'nın Datça ilçesi 1282 de Menteşoğulları'nın hakimiyetine girmiş ve 1390 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Paul Vittek Menteşe Beyliği'nden çok önce, bu yöreye Türkmen boylarının yerleştiğini söyler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.