Görebildiğim kadarıyla İstanbul, Bursa ve Konya Büyükşehir Belediyelerinin kültür hizmetlerini imrenerek takip ederim. Özellikle kaliteli yayınları takdire değer. Bazı ilçe belediyeleri de bu kervana katılmış görünüyor.
460 bin nüfuslu İstanbul Esenler Belediyesi, gazeteye benim adıma iki yayın göndermiş, açıp baktım, ilki bir ebru albümü, Hikmet Barutçugil'in eseri. Adı "Âb-rû'larda Su Kasîdesi".
Sözlükte "ebrû" kelimesinin, "bulutumsu" veya "bulut gibi" anlamındaki "ebrî"den geldiği yazılıdır. Barutçugil ise "âb-rû" yani "su yüzü" kelimesinden geldiğini tercih etmiş. Ebru, kitreli su üzerine boyaların serpiştirilmesiyle yapılır.
Ebru son yıllarda ülkemizde alaka gören gelenekli sanatlarımızın başında gelir. Hikmet Barutçugil'e göre, "Ebrudan, sanattan murat görünüre bakıp Görünmeyen'i okumaktır."
44x32 santim boyutundaki albümün sayfalarının bir yüzünde Fuzuli'nin meşhur Su Kasidesi'nin bir beyti ve açıklaması, karşı tarafta ise, beytin anlamını çağrıştıran bir ebru yer almaktadır. 32 beyitlik Su Kasidesi, bu albümle daha bir anlam kazanmış. Ebruların renkleri ve çağrışımları güzel, baskı fevkaladedir. Esenler Belediyesi'ne teşekkürler.
PADİŞAH ŞİİRLERİ
Esenler Belediye'sinin ikinci yayını "Âheng-i Hümâyun" adını taşıyor. Altbaşlığı "Senfonik Orkestra Eşliğinde Sultani Şiirler".
Albümde Fatih, II. Beyazıt, Yavuz Selim, Kanuni, III. Murat, I. Ahmet, II. Osman, III. Ahmet ve III. Selim'in, toplam 62 şiirini 9 ayrı kişi seslendirmiş ve 9 CD yapılmış.
Albümde şiirleri yer alan padişahlar hakkında kısa bilgiler verilmiş, sonunda şiirlerin metinleri ve günümüz Türkçesine aktarılmış şekilleri yer alır.
Gayet iyi niyetli bir proje, ama insan sormadan edemiyor: Bu sultanların şiirleri neden tanbur, kanun, ud, ney gibi klasik saz taksimleri eşliğinde değil de, senfonik orkestra ile verilir? Bu orkestra çalışmaları çok değerli olabilir, ama Divan Şiiri örneklerimize klasik musikimiz daha iyi giderdi. Ayrıca bazı yerlerde müziğin baskın sesi şiiri boğmuş.
DİVAN ŞİİRİNİ SESLENDİRMEK
Asıl felaket şiirlerin okunmasında. Klasik Divan Şiirimizi doğru okuyacak çok az kimse vardır. Projeyi yapanlar, onları arayıp bulmalıydı. Manasını anlamadan şiir düzgün okunamaz, vurgular doğru yapılamaz. İnanın bazı şiirleri azap çekerek dinledim.
Eski dilimizde "ki" bağlacı "kim" olarak yazılır. Şiirleri seslendirenlerin çoğu bunları hep "kim?" diye soru kelimesi gibi okumuşlar.
9 kişiden sadece üçü şiirleri anlayarak seslendirmiş: Tuğrul İnançer, İbrahim Sadri ve Emrullah Uzun.
Vurguları düzgün olan son 2 kişide de şöyle hatalar var: "tekâsül" kelimesindeki "kâ" sesini kalın değil incedir. "atâ" kelimesinde birinci hece kısadır, yanlış okunmuş; "aşka kabil" sözünde" "ka" hecesi ince değil kalın okunacak, "kabiliyetli" demektir.
"efgan" ince olarak "efgân" okunuyor. Dikkatle bakma anlamındaki "im'an" kelimesi "iman" diye seslendirilmiş. Düşman anlamındaki "adû" kelimesinde ilk hece kısa, ikincisi uzun okunur.
Hataları tek tek saymaya kalksam sayfalar tutar. Bu kadar emek ve yüksek masrafa mal olan albümün şekli kadar içeriğinin de düzgün olmasını gönül isterdi.
Her şeye rağmen böylesine özel ve güzel çalışmalara imkân ve bütçe ayırdığı için Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksoy'a teşekkür ederim.