İzmir Balçova Belediyesi bir kadirşinaslık örneği olarak, parklara şehitlerimizin ismini vermiş. Balçova'da halen "Şehit" adı taşıyan 7 park var. Bunlardan 5 tanesi şehit askerlerimizin hatırasını canlandırıyor. Başkan M. Ali Çalkaya şehitlerimize ve ailelerine duyarlığı olan birisi.
Bugünlerde Balçova Belediyesi, şehit Tankçı Teğmen Muhammet Cihangir Çubukçu'nun adını bir parka verdi. Balçova kapalı Pazar yerinin karşısındaki sitelerin arkasında, yakın zamanda yapılan şirin bir park var. Ormanın bitişiğinde yamaçtaki doğal ortamda yeni açılan park; basket sahası, çocuk parkı ve çay bahçesiyle her kesime hizmet veren bir yer.
3 bin metre karelik bu güzel mekan Cihangir Teğmen'in adıyla bir kat daha değer kazanmış oldu.
AİLENİN ÖRNEK TAVRI
M. Cihangir Çubukçu, Afrin Zeytindalı Harekatı sırasında geçen şubat ayının başında şehit düşmüştü. Henüz 25 yaşındaki, idealist, kahraman bir askerdi.
Şehit teğmenimizin babası Mehmet Çubukçu'yu epeydir tanırım. Balçova'da uydu anten montaj ve bakım işi yapmaktadır. Aynı konuda 3-4 defa evimize gelip gitti. Çok temiz, düzgün iş yapan, becerikli, olgun ve iyi insan.
Mehmet Çubukçu Urfalı, oğlunu oraya defnetti. Sanırım cenaze töreninden sonra yapılmış bir video kaydı var, Youtube'a konmuş (watch?v=GNVR56rBEZw). Kendisi, eşi ve kızı konuşuyor.
O son derece acılı günlerinde söyledikleri sözler çok ibretli. Sadece birkaç cümlelerini aktaracağım. Şehidimizin babası şöyle diyor:
"Oğlumuzun haberini alınca ailece karar verdik; kesinlikle ağlamayacağız. Oğlumuza yakışacak şekilde ayakta duracağız. Oğlum 2015 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu, teğmen olarak görev yaptı. Üsteğmen olmasına 5 ay kalmıştı."
Annesi Yasemin Hanım'ı dinleyelim:
"Evladımızı şehit verdik. Vatanımız sağ olsun. Böyle hayırlı bir evlada sahip olduğumuz için şükürlere olsun. Böyle bir mertebeye ulaştığı için de şükrediyorum. Rabbim onu daha çok seviyor ki yanına aldı. Çok kahraman bir çocuktu. Kahramanca vatanını savundu, vatan uğruna şehit oldu. Evladımızla gurur duyuyoruz. Nur içinde yatsın. Allah Afrin'deki askerlerimizi korusun, muzaffer olarak geri dönsünler. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Vatanımız sağ olsun."
Şehidimizin aile fertleri son derece metanetli, üzgün fakat vakarlı bir görüntüye sahiptiler. Kız kardeşi Ayşe Ceren, abisinin kamuflaj kıyafetini giymiş şöyle diyor:
"Ağabeyim yanımızda, zaten bu sebeple kendimizi bu kadar metanetli hissediyoruz. Abim bizim için bir gurur kaynağıdır. Duruşumuzla abime yakışır bir şekilde olmamız gerekiyor. Ağlamamamızın sebebi şu: Biz abimi düğüne yolladık, bu bizim gerçek düğünümüzdür. O, bizim ağlamamızı değil, dimdik ayakta durmamızı isterdi. Gerekirse ben de askere gider, bu vatan için ben de şehit olurum."
BİZİM İNSANIMIZ BÖYLE
Bu sözler karşısında insanımızla ne kadar iftihar etsek azdır. Bu ifadeler gösteriş değildir, o acı günde ancak gerçek düşünce ve inançlar dile getirilir.
Milletimizin ortalama insan yapısı böyledir. Onlar ülkemizin temel direkleridir. Türk milleti böyle inançlı ve metin insanlar sayesinde ayaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de şehitler için şöyle buyrulur: "Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz."
Cihangir Teğmen'in kardeşi "Abim yanımızda" derken bir bakıma bunu dile getirmiş. İsmi bir parka verilmiş olmakla da o hep aramızda olarak yaşayacak. Bütün şehitlerimize rahmet olsun.