"Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan/ Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan." Bu dizeler Ziya Gökalp'e ait. İmparatorluğumuz Avrupa karşısında gerileyip parçalanmaya başlamıştı. Milleti bir arada tutacak Osmanlıcılık ve İslam Birliği düşüncesi iflas edince Türkçülük ve Turancılık ideali ortaya çıktı. Amaç bütün Türk kökenli milletlerin birleşmesi idi. Başta Türkiye olmak üzere Asya'daki Türk devletlerinin bir çatı altında toplanması düşünüldü. Enver Paşa bu yolda canını feda etti. Siyasi anlamda böyle bir birlik hayaldi ve bir rüya olarak kaldı. Hemen ardından Sovyet işgali altında kalan soydaşlarımız 70 yıl kan ağladı.
Sovyetler çökünce Orta Asya Türk devletleri bağımsızlığını kazandı. Büyük kültür erozyonu yaşadılar. Ama genlerinde mevcut Türk-İslam anlayışı kaybolmamıştı. Aralarında yavaş yavaş anlaşma ve yakınlaşma başladı. Bu çağda siyasi birlik düşünülemezdi, buna gerek de yoktu. Ama kültürel ve ekonomik işbirliği pek ala mümkündü. Uzun bir hazırlık devresinden sonra nihayet Türk Devletleri Teşkilatı kuruldu. Bu Turan idealinin bugüne yansımasıdır. Bu yakınlıktan doğacak sinerji, teşkilata dahil bütün devletler için büyük faydalarla doludur.
KÜLTÜR VE SANAT
Bu birliğin güçlenmesi için ortak çalışmalar gerekir. İlişkilerde en etkili yol sanat ve kültür aracılığına başvurmaktır. Sinema bu alanda başta gelen imkandır. Ege Üniversitesi bu alanı iyi değerlendirerek, ilgili kuruluşlarla birlikte Uluslararası Turan Film Film Festivali düzenlemiştir. Başta Rektör Necdet Budak olmak üzere katkısı bulunan bütün ilgilileri tebrik ederim.
Festivale 77 ülkeden 1055 başvuru geldi bu yapımlardan 25'i dün ve bugün EÜ İletişim Fakültesinde gösterime sunuldu. Festivalde uluslararası film yarışması, 3 söyleşi, 2 fotoğraf sergisi, 7 gösterim seçkisi, konser ve dans gösterisi vardı. Etkinliğin ödül töreni bu akşam (3 Mayıs Cuma) saat 19.00'da Konak AKM'de gerçekleştirilecek. Giriş serbesttir.
KIZILELMA
Geleneksel hale gelerek devam etmesini dilediğimiz Festivalin bu yılki ana teması "Kızılelma" olarak seçilmiş. EÜ Rektör Yardımcısı ve Festival Kurulu Üyesi Mehmet Ersan konuyu şöyle açıklamış: "Kızılelma, ulaşılmak istenen bir hedefi ifade etmek için kullanılan bir tabirdir. Sinema sanatında da bizim bir hedefimiz var. Organizasyon olarak, Türk dünyasında sinema filmi yönetmenlerini tek çatı altında toplamayı hedefledik. Bunun dışında Türk devletlerinin kültürel birikiminin sinema vasıtası ile paylaşılmasını ve tüm dünyaya tanıtılmasını amaçladık."
Nedir Kızılelma? Oğuz Destanı'nda hedef gösterilen, "büyük nehirlere ve büyük denizlere varma" şeklindeki idealin adı Kızılelma'dır. "Kızılelma" Oğuz Türklerinden beri Türk cihan hâkimiyeti ülküsüne verilen isimdir. Kızılelma Türkler için, ne yönde olursa olsun ulaşılması gereken ülkülerin ulaşılmadan önceki sembolüdür. Milletimiz Müslüman olduktan sonra bu ideal i'la-yi kelimetullah (Allah'ın adını yüceltme ve yayma) halini almıştır. Samiha Ayverdi'ye göre ise bugünün Kızılelma anlayışı, herkesin işini en iyi şekilde yapacak bir noktaya gelmesiyle başlamalıdır.