Sokak düğünü sektörü batırıyor
En mutlu gündür. Aşkın sonsuzluğa giden yolculuğunun baş durağıdır düğünler. İzmir bu konuda çok şanslı. Gelinlikten tutun da düğün işletmelerine kadar Türkiye'nin en iyilerine sahip. Ama sokak düğünleri, daha doğrusu pandemi sürecinde denetimlerin mümkün olmadığı o sokak, villa ya da yat düğünleri bir sektörü değil, onlarca sektörü uçurumun kenarına iteledi.
4 Eylül itibariyle Bilim Kurulu'nun tavsiyesiyle İçişleri Bakanlığı'nın aldığı Covid-19 ek tedbirleri kapsamında Türkiye genelinde sokak, köy, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan vb. etkinlikler yasaklandı. Nikahlar 1 saate düşürüldü.
Su hariç yiyecek-içecek ikramı kaldırıldı.
Peki bu karar neden alındı? Hepimiz biliyoruz ki kontrolsüz düğünler yüzünden.
Pozitif olanların bile o düğünlere gitmesi yüzünden. Maske, mesafenin ihlal edilmesi yüzünden. İnsanların virüsü kapması, bulaştırması yüzünden.
KENDI AYAGIMIZA SIKTIK
Ne oldu biliyor musunuz? Yasakla birlikte sektörde onbinlerce insan bir günde işsiz kaldı. İş yapamaz hale geldi. O en mutlu günde tüm kuralların hiçe sayılması yüzünden.
Kendi ayağımızdan kendimiz vurduk.
İzmir Ticaret Odası'nın pandemi sürecinde ilk kısıtlamalar sonrasında yaptığı bir araştırma var. Buna göre, düğün sektörünün sadece İzmir'deki ekonomik büyüklüğü yıllık 30 milyon lira civarında. Ege genelinde ise sektör 70 milyon lira barajına yaklaştı.
PEK ÇOK KISI ETKILENDI
Buna sünnet düğünleri, kına ya da söz gibi şeyler dahil değil. Kontrolsüz düğünler nedeniyle çıkan yasaktan ilk olarak düğün işletmeleri etkilendi.
İkinci olarak gelinlik, abiye ve damatlık sektörü. Firmaların imalat ve satışı sekteye uğradı. Catering hizmeti aynı şekilde. Süt bitkileri sektörü, kuyumculuk ve mücevherat, müzisyenler ve müzik firmaları, fotoğraf ve video sektörü, kuaför, berber, güzellik salonları, davetiye, nikah şekeri, ayakkabı, çanta, mobilya, aydınlatma, beyaz eşya, küçük ev aletleri, züccaciye, ev tekstili, halı, perde, balayı turizmi, hatta gayrimenkul sektörünün bile bundan etkilenmesi kaçınılmaz. Oysa ki düğünlerimizi tüm kurallara uygun yapsaydık böyle bir yasak ile karşılaşmayacaktık. Bu olumsuz tabloda her kesimin kusuru var. Ama ilk kusur bizlerin. Maske taksak, kurallara uysak, bulaş oranı yüzde 95 azalıyor. Hepsi bu.
GÜRÜLTÜDE SON PERDE
Sonunda oldu. Çeşme'nin gürültüyle mücadelesinde önemli bir adım atıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ses denetimi, ceza uygulaması ve tahsilatını içeren yetkiyi Çeşme Belediyesi'ne devretti. Yıllardır süren gürültü kirliliği için Türkiye genelinde örnek olabilecek bir adım atıldı. Sıra yerel yönetimde. Bu konuda onlar da tüm hazırlıklarını yaptıklarını defalarca açıklamıştı. Belediye, bu konuda önümüzdeki günlerde manifestosunu yani yol haritasını açıklayacak. Bunun dışına çıkan, çıkmak isteyen, gürültüde inat edene izin vermeyecek. Huzurla uyabilecek, gönlümüzce eğlenebileceğiz.
Haftanın alkışı Bakan Murat Kurum'a.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.