Nihan Yarkent İnce

Bir gün gelmeyebilir

Dünya Zeytin Günü kutlu olsun.
Uluslararası Zeytin Konseyi girişimi ve UNESCO'nın 4 yıl önce alığı aldığı kararla zeytin ağacı, Somut Olmayan Kültürel Miras listesine eklenmişti. O günden bu güne her 26 Kasım günü "Dünya Zeytin Günü" olarak kutlanıyor. Zeytin ağacının binlerce yıl ömrü var. Hatta bilirsiniz, Ölmez Ağaç bile denir. Topu topu 4 yıldır kutluyoruz. Zeytinin kıymetini yeni yeni anlıyoruz.
İki yıl önce Akhisar'daydık. Akhisar Ticaret Borsası öncülüğünde Dünya Zeytin Günü'nü kutlamıştık.
Ama ne kutlama. Ayhan Sicimoğlu, Tarihçi İlber Ortaylı, Sahrap Soysal, İtalya'dan Prenses Marina Colonna ve Yunanistan'dan zeytinyağı tadım uzmanı Konstantinos Liris yani zeytinle ilgili kim varsa oradaydı. Elbette onlar zeytinin kıymetini bizden çok önce anlayanlardan. Onlar aynı zamanda zeytine, zeytinyağına hala yeterince kıymet verilmediği için yüreği dolup taşanlardan.
Sofranıza gelen zeytin, salataya koyduğunuz zeytinyağının arkasında aslında tam 400 bin fedakar üretici var. Bir de onları düşünün. Fedakarlar çünkü, pandemi sürecini geçtim neredeyse 5 yıldır ürünlerine hiç zam yapmadı. Neden biliyor musunuz?
Türk halkı 2 kilogram olan tüketimini artırsın diye. Arttı mı?
Kayda alınacak bir artış olmadı ki üretici dertli. Çünkü tüketim artmış olsaydı, tehlike çanları çalmazdı.
Konuya şöyle de bakabiliriz. Türkiye'de kişi başına 18 kilogram bitkisel yağ tüketimi var. Bu yağların önemli bölümü de yurt dışından geliyor. Yani raf fiyatları her geçen zamlanan bitkisel yağlar aslında ithal ürün. Ya bir gün gelmezse? Yaşadığımız dünyada bu pek ala mümkün. O zaman 2 kilogram bile zor tükettiğimiz zeytinyağına öyle böyle değil, çok ama çok ihtiyacımız olabilir.
Üreticinin KDV sorunu da var. Yüzde 8'lik KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi dahi bu tüketimini artırabilir. Kıssadan hisse Dünya Zeytin Günü'nde Türkiye özelinde, geç kalınmadan atılması gereken adımlar var. Bu adımların en büyüğü ise bizim elimizde. Sofranızdan zeytin ve zeytinyağını eksik etmeyin.
HAFTANIN ALKISI
Japonya'nın Kobe şehrinin Uluslararası Sürdürülebilirlik Organizasyonu Başkanı Yoshio Iwamura, 30 Ekim'de meydana gelen depremin ardından geçmiş olsun dileklerini iletmek için İzmir'e geldi. Deprem ülkesi Japonya yüksek tecrübeye sahip. Kobe, 1995 yılında depremi yaşadı. 6 bin 234 kişi hayatını kaybetti. Acılarımız ortak.
Iwamura, kentin toparlanma sürecinde ilk olarak okulları ele aldıklarını söylüyor. "Biz böyle felaketlerin ardından ilk olarak okulların durumuna bakıyoruz. Okul binaları yapıyoruz.
Çünkü çocuklar geleceğimizdir. Eğitimlerinin aksamaması lazım" diyor.
İzmir depreminde ailesini kaybeden çocuklara destek için de kendi ülkesi genelinde bir bağış kampanyası düzenleyecek olan Iwamura' haftanın alkışını hak ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.