Pozitif vaka sayısı artıkça, çevremde en çok "Erken mi açıldık?" sorusunu duymaya başladım. Soruyu soran, yanıtını da hemen kendi yapıştırıyor. "Bence Mayıs'a kadar kapalı kalmalıydık.
Şimdi daha kötü oldu." Evet öyle oldu. Ama bence erken kapanmadık. Kural tanımamazlığımızın sonuçlarını yaşıyoruz. Rakamların neden artığı belli. Kurallara uyulmadığı için artıyor.
Ev ziyareti, sosyal mesafeyi hiçe saymak, maskeyi takmamak bunlar en önemli nedenler.
Kurallara uymuyoruz. Çok basit bir örnek. Hatay'da, Mithatpaşa'da, Alsancak'ta, Bornova'da, Karşıyaka'da, Narlıdere'de İzmir'in en kilit noktalarında park etme yasağı olduğunu bilmeyen yok. Peki buna uyan var mı? Trafiğin kilitlenmesinin en önemli nedeni bu? Yolların yetersiz olması değil. Araçlar nizami park etse, trafik rahat nefes alacak. Bu bir gözlem de değil. Trafik verilerinde yer alan bir bulgu.
Kurallara uymama konusunda ciddi bir sorunumuz var. Covid 19 konusunda kurallara uymamamının psikolojik nedenleriyle ilgili birçok araştırma yapıldı. Bu araştırmaların ortak bir sonucu var. O da şu.
Türk toplumu, çevresindekilerin kurallara ne kadar uyduğuna bakıp kendi davranışını ona göre gerçekleştiriyor.
Yani millet kuralları sallamıyorsa kendi de sallamıyor.
Durum bu.
Kurallara ne derece uyulacağının en büyük belirleyicisi, en yakın en çok değer verdiğiniz kişinin davranışına bağlı. Hani çocuklar anne babanın dediğinin zıttını yapar diye bir inanış var ya durum hiç öyle değil. En değer verdiğiniz kişinin davranışı, kurullara uyup uymaması, sizin davranışızı etkiliyor.
Geçen hafta Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Celal Bayraktaroğlu, vaka sayısındaki artış nedeniyle hem vatandaşlara hem işletme sahiplerine kurallara uyması çağrısı yaptı.
Kuralların belli olduğunu, buna uyulmadığı takdirde herkesin zor durumda kalacağını söyledi. Neden bunu söyledi? Kafe ve restoranlardaki yoğunluk nedeniyle. Yani belli ki kurallara uyulmuyor.
Hepimizin arzusu virüsün çekip gitmesi. Güzel bir yaz geçirmek.
Biraz nefes almak. Sevdiklerimizle buluşmak. O zaman kurullara uyulması için daha bir gayret gerekiyor.
