Yani "bu ne perhiz ne lahana turşusu" demek lazım ama soyadına gönderme yapayım dedim başlık böyle oldu!
Kadınların medarı iftirahı, son zamanların "atara atara gidere gider" kadın siyasetçisi kim: Tabii ki Emine Ülker Tarhan.
Kendisini pek bir yakından izlerdim. "Bu kadın CHP'yi sallayacak. Genel Başkanı da indirir tahtından" falan diyordum.
Erkeksi giyim tarzı, demode gözlükleri, tüm bu "maskülen" imajıyla zıt seksi sarı saçları ve kırmızı rujuyla yükselişteydi.
Ve fakat ne oldu? CHP'den istifa etti.
CHP'li seçmen "Ben sevdim eller aldı" türküsünü söylemeye başlarken, kendisi yeni bir parti ile karşımıza çıktı.
Anadolu Partisi. İlk golü orada yemiştik ama susmuştum. O ne biçim logoydu öyle. LPG'li Ferrari gibi. Genel Başkan'da imaj Avrupa, ortaya çıkan parti taşra!
Kadın siyasetçidir, tarzı vardır, herkes hata yapabilir diye ses etmedim ama bir yere kadar!
Tarhan, CHP ile ittifak yapabileceğini açıkladı iyi mi? Buyur buradan yak!
Gazeteciler, Tarhan'a, "7 Haziran seçimlerinde başka bir partiyle ittifak yapar mısınız?" diye sorunca "Ülkenin geleceği için her tür öneriyi değerlendiririz. Söz konusu vatansa gerisi teferruat" dedi.
Tarhan CHP'deyken başka bir vatanda mıydık? Bu parti ile yürümez bu iş diyerek istifa etmedi mi? Hani CHP'nin düşünce tarzı, yönetim şekli falan kendisine tersti. Şimdi nasıl ittifak yapacaksın derler
adama/kadına!
İçindeyken CHP "tu kaka", başka bir partinin genel başkanıyken ittifak!
Hem de vatan için! Madem öyle vatan için CHP'de kalsaydınız Tarhan!
Farkındasınız değil mi, ne zamanki istifa ettiniz popülaritenizi yitirdiniz.
CHP seçmeni için umuttunuz ama şimdi teferruat olma yolunda ilerliyorsunuz.
Yürü be koçum!
Yürü be koçum!
Bu memlekette her şeyin bir koçu varsa siyasiler için de "siyaset koçu" önerisinde bulunuyorum.
Bakınız yalnız yürümekten aciz kullar için "spor koçu" var mesela. Zayıflamak isteyenler tercih ediyor. Sanırsın koç, birlikte koşarlarken, bakışlarıyla liposuction yapıyor.
"Oyuncu koçları" var. Kadın iki skandal; 1 koca, üç sevgilinin ardından ünlü olunca, dizilerin başrol kadrosu önüne seriliyor. Gelsin sonra olmayan yeteneği geliştirmek için "oyuncu koçundan" dersler.
"İlişki koçu" var. Ne yapsan ilişki düzelecek gibi değil. Adamı ya da kadını tutup kolundan götürüyorsun... Diyelim ki adam, ilişki koçunun söylediklerini harfi harfine yaptı. Çiçekler aldı, tatillere götürdü, günde 40 kez aradı falan... Şahsen ben arıza çıkarırım! "Neden ben kaç kez dil döktüm yapmadında, adamın biri söyleyince anladın" diye. Zor yani!
Neyse konumuz ben değilim. Bu koçlarla, çayırlarda mutlu mesut yollarına devam edenler varsa eğer, bu durumda "siyaset koçu" da olsun işte.
Yine bir seçim geliyor. Gidin, bir zamanlar siyasetin er meydanlarında kasım kasım gezen ama şimdi süt dökmüş kedi gibi dolaşan siyasetçileri bulun.
Hani böyle aniden yıldız gibi parlamışlardı. Ama sonra siyaset sahnesinden yıldız gibi kayıp gitmişlerdi de dileklerimiz elimizde kalmıştı!
Sizin "siyaset koçunuz" olsun bu zat-ı muhteremler! Kendilerinin deneyimlerinden yararlanın. Nasıl mı?
"Ben bunları yaptım" diye anlattıkları ne varsa siz yapmayın!
Yapmayın ki siz de onlar gibi, gelip geçici değil, kalıcı olun!
Sandığa hep aynı klişe yollardan yürümeyin. Biz de "vaayy be ne seçimdi, ne adaylardı" diyelim!
Bir zahmet!
