Asgari ücrete ‘sıfır zam’ derken!
Türkiye ekonomisi ince bir çizginin üzerinde yürümeye çalışırken...
Hükümet, kendini bir rokete bağlayıp, uzaya fırlatmayı planlayan doların önünü kesmek için çabalarken...
Yatırımcılar "Biz ülkemize güveniyoruz" diyerek, cesur adımlar atarken...
Vatandaş, önünü görmeye çalışırkeennn, PATRON ÇILDIRDI!
Mağazada, indirimli ürün etiketine yazılan "9.999" misali, patronlar, asgari ücret için 0.000 TL zam istiyor.
Evet yanlış okumuyorsunuz...
Sıfır zam!
Bugün yapılacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda taraflar, 2017'nin "ilk toplantısı" için bir araya gelecek..
İşçi, işveren ve hükümet...
Ve işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, 2017 için asgari ücretin 1600 TL olmasını isteyen işçi kesimi ve masaya 1400 TL teklifi ile oturması beklenen hükümet tarafının karşısına sıfır zam teklifi ile çıkacak.
Gerekçe ise, özetle 2016'da yüzde 30 artırılan asgari ücretin işletmeleri sarsması ve ekonomik gelişmelermiş!
Eeee adamlar haklı tabii!...
Asgari ücret dediğin 1300 TL...
Yani her ay yüzde 10'unu falan harcayarak bey gibi geçinirsin!
Geri kalanı da, 12 ay süresince bankaya attıysan, ya da bak almış başını gitmiş dolara falan yatırdıysan ohoooo yazlığını, kışlığını alırsın üstüne kalan parayla da bakkaldan iki sakız istersin!
Daha ne!
O masadaki "diğer taraflardan" biri olsam... Mesela hükümet tarafı... O teklifi yapan adamın gözünün içine bakar ve tüm bürokrasi kurallarını hiçe sayarak, "Birader dalga mı geçiyorsun? Dayak mı yemedin, sayı saymayı mı bilmiyorsun?" derim...
Hükümeti temsil ediyorsun ya, adam tabii bu hitap karşısında hazır şoka girmişken aynen şöyle devam ederim:
"Bak şimdi güzel kardeşim.
Biz hükümet olarak işçi kesimine bir söz verdik ve yerine getirdik. Hatta sen çok ağlayıp sızlandın diye, 1 yıldır her işçi için 100 TL destek verdik. Bu yıl da vermeye devam edeceğiz.
Şimdi biz, senin paşa gönlünün bu isteğini yaparsak seçmenin karşısına nasıl çıkacağız? 'Asgari ücreti 1300 TL yaptık' diye sevinç nidaları atarken, seçmen bize demez mi 'Yaptın da ne oldu? Sonraki sene sıfır zam verdin" diye... Oyun mu oynuyoruz biz sence..." derim...
İşçi temsilcisi olsam da, SIFIRCI PATRONA şöyle önerilerle gelirim:
"Tamam şeker kardeşim...
Sıfır zam kabul...
Ama ben de çalışma saatlerini geçen yılki maaşımın üzerinden yarıya indiririm...
Hatta mesai kavramını da ortadan kaldırıyorum... Sabah erken uyanmak mesela zor geliyor biliyor musun...
Ben öyle öğleye doğru gelir kafama göre biraz takılır sonra giderim... Amaaa bak anlaşalım, öyle mesai doldurmadın eksik maaş falan anlamam. Eeee ne kadar ekmek o kadar köfteyse eğer, ne kadar zam o kadar iş canım yaaa!"
O işçiler çalışmaya devam edecek....
Doğal olarak, domatesten peynire, ekmekten yağa her şeye zam gelecek...
İşçinin 2016'da yüzünü az da olsa güldüren maaşı eriyecek...
İşçi, "sıfır zamla" ter dökecek, patron ise çarklar döndüğü için büyük ihtimalle, geçen yıl kazandığından daha fazla kazanacak...
Küresel ekonominin tsunami dalgaları Türkiye ekonomisini de vurmak isterken, işveren kesiminin asgari ücret tespit komisyonuna sıfır zam teklifi ile gelmeye hazırlanması en hafif tabirle krizi fırsata çevirmektir!
Peki hafif olmayan tabir kullansak ne mi deriz?
Şimdilik söylemeyelim ve sonucu bekleyelim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.