Nasıl rahata bağlamış bir ülkedeyiz farkında mısınız?
Sanki her sabah Freud bizi öperek uyandırıyor, güne onun terapisi, telkinleri ile başlayıp sokağa çıkıyoruz...
Bizim yerimizde başka bir millet olsa, çoktan kafada huni, boyunda saat, elde direksiyon "Biibiiip" diye yollarda gezerdi...
Ama bize ne gam!
Şuurumuzu yitirmemiz gereken olaylara tepkimiz birkaç saat sürüyor.
Bakın şimdi size, başka ülkelerle farkımızı şahane bir örnekle anlatacağım.
Geçen hafta, sanırım gündemin ağırlığından "deliye vuran" gazetecilerden biri, kalkmış "Acaba Norveçliler ne alemde" diye merak etmiş.
Ve Norveç VG Gazetesi'nin manşetini haber yapmış.
Kıyaslandığımız memlekete bak! Adamlar balıkçılarının elleri yumuşaklığını kaybetmesin diye krem yapıyor krem!
VG Gazetesi'nin manşet haberi şöyle:
"Polisten 'kış lastiklerini takın' uyarısı."
Aboovv!
İkinci haber "Kaygan yollar kazaları artırıyor." Ve diğerleri:
Dovre'de bir çiftlikten en az 30 inek kaçtı.
Muz kabuklarını atmayın.
Dudak kurumasına karşı 4 tüyo.
Haberi okuduktan sonra Türkiye'deki gazetelerin manşetleriyle kıyasladım.
O insancıklar gelip bizimle birkaç hafta kalsalar, geçirecekleri şokla adlarını bile unuturlar!
Fakaaaatt tüm bunlara rağmen biz bu memleketten gider miyiz?
Hayır!
Norveç'te birkaç hafta kalsak, o dinginliğin getireceği cinnetle "Dağıtırım ulen bu Norveç'i" diye ortalığı yıkmaz mıyız?
Evet!
Peki bunu nasıl yapabiliyoruz?
Basit...
Memleketim bizi o kadar seviyor ki; depresyonda uzun süre kalmamıza bile izin vermiyor.
Buyursunlar... Norveç'in kış lastiği haberini, göbeğimizde "hulahop" gibi çevirtip; "gözünü sevdiğimin memleketi" dedirten haberler:
*Denizlili 62 yaşındaki anne Şenay Güzel, tartıştığı 38 yaşındaki oğlu Hasan Güzel'e ayağındaki plastik terliği fırlattı. Oğlu, gitti annesini polise şikayet etti. Denizli'nin tüm sorunlarını çözüp, kendisini "Norveç modu" na alan Denizli emniyet ve hukuk teşkilatı ise terliği suç aleti saydı iyi mi? Anne hakkında "kasten basit yaralamaya teşebbüs" suçundan 2 ila 5 yıl hapis istemiyle dava açıldı... Bu durumda hepimiz evlerimizde anne görünümü altında bir nevi Karındeşen Jack, ne bileyim Dexter ile falan yaşıyoruz. Ayağınızı denk alın!
*İzmir'de CHP'liler, ayağından vurulan genel başkan yardımcıları Bülent Tezcan'ı hastanede ziyaret etmek için Aydın'a gitti. Aaaa bir de ne görsünler Tezcan, Ankara'ya nakledilmiş.
Eee o kadar gelmişken ziyareti Tezcan'ın hastanedeki boş yatağına yaptılar! Bir de hülyalı gözlerle baktıkları boş yatağın fotoğrafını paylaştılar. Tabii sosyal medyada alay konusu olunca pek sinirlenen CHP'lilerden şu açıklama geldi: "İddialar doğru değil. Gittiğimizde Tezcan hastanedeydi.
Doktorlar enfeksiyon kapma riski olduğunu söyledi biz de uzaktan geçmiş olsun dedik." Yav dalga mı geçiyorsunuz?
Fotoğraftaki yatak boş!
Tezcan siz gelince enfeksiyondan korkup, yatağın altına mı saklandı?
*Bu haberin üzerinden biraz geçti ama hafızalardaki tazeliğini koruyor. Kocaeli'nde halay başı olmak isteyen genç, kendisine karşı çıkan arkadaşıyla tartıştı.
Düğünü bırakıp gitti ve sonra intikam almak için geri döndü! Halay başı olma kariyerini engelleyen arkadaşı ve yanındaki diğer üç kişiyi, düğün mekanının önünde görünce üzerlerine araba sürdü! Sonuç:
4 yaralı ve manyak bir halaybaşı CEO!
Ne diyelim...
Bazen bizi çok zorlasan da yine de senden vazgeçemeyiz Türkiyem!