• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Yeni yılda Ocak’ta balayı bambaşkadır NİL KUYUMCU

“Yeni yılda Ocak’ta balayı bambaşkadır”

nil.kuyumcu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Aralık 2016, 20:37

Her yeni yılda bir "hedef ve hayaller listesi" yaparız ya kendimize...
Özgüvenimizdeki "tavan", Everest'in zirvesini kıskandırır...
Geçeriz hayat direksiyonuna...
İçimizdeki "arabesk" tarafımız ortaya çıkar...
Şöyleee koltukta hafif yan otururuz, bir kolumuz camdan dışarıda, vitesi tokatlar gibi atarken, fonda "Alem buysa kral benim!" şarkısı çalar...

Tamam tamam ekleme yapıyorum...
Aramızda "salon kadını/adamı" çizgisini bozmayanlar da var elbette...
Onlar "arabesk" takılmaz ve "kanatlı atları" ile uçarak Olimpos Dağı'na doğru yol alır!

His diyorum his!
Herkes yeni yılın ilk günlerinde çıtayı en tepeye koyar ve bırak atlamayı, üzerinden bir kuş gibi uçarak geçeceğine emindir...
Bu kez olacaktır...
"Bu yıl benim yılım benimmmm" diye bağırılır...
Ocak ayı, tüm güzelliğiyle arz-ı endam etmektedir...
"Kasım'da Aşk Başka" ise yeni yılda da "Ocak'ta balayı" bambaşkadır!

Rejimin ilk günü başlar ve tatlılarla bir daha buluşmamak üzere vedalaşılır...
Hayallerinin tatiline çıkmak için ilk para kenara atılır...
Patronun avuçlarını patlatırcasına alkışlayacağı projenin sunum dosyasında giriş bölümü yazılır...
Ve aşk! Cesaret hapı sulandırılıp damardan alınır ve karşısına çıkınca söylenecek cümleler bir bir planlanır...

Tanrım yeni yıldaki güzelliklere bak...
İş hayatı harika, sevgiliyi tavladık, fizik desen Adonis ile Afrodit'e tırnak yediriyor, Allah bir de sağlık afiyet vermiş daha ne olsun...
Evet hangi aydayız, hatırlayan?
Ocak!
"Yeni yıl ile balayı" şahane giderkeeennnn aaa göz açıp kapayıncaya kadar Şubat gelmiş...

Adonis ile Afrodit, önümüzdeki tatlı tabaklarına bakıp pis pis sırıtıyor görüyor musunuz? Mitolojik psikopatlar!
Patronun avuç içlerinde pek yara falan yok... Sanırım proje tamamlanmak bilmeyince alkışlayamadı.
O da pek şirin bakmıyor...
Hayallerimizin tatili ne oldu?
Kenara attığımız parayı cumartesi gecesi harcamışa benziyoruz...
Peki aşk! Eeee koskoca bir ay geçti... Cesaret hapının etkisi kalmadı... Aşk itiraf etmek ne mümkün! Hayallerimizin sevgilisinin yanından "merhaba" diyerek, 9 bin 999'uncu kez geçip gittik.
Haydi buyur!

Aracın koltuğundaki "bıçkın" oturuş da düzelmiş, "efendi" moda geçilmiş...
Kol camdan dışarıda falan değil...
Vitesi tokatlamayı bırakıp, küçültmüşüz...
Yok daha neler!
Uçan atlar bile kaçıp gitmiş.
Önümüze çıkan kişiye, "Olimpos Dağı'na giden ilk otobüs nereden kalkıyor" diye soruyoruz...

Eeee ne yapayım!
Ben mi yazdım kötü senaryoyu...
Her yıl aynısı tekrarlanmıyor mu?

Sahi ne yaptınız 2016'da?
Hadi herkes, bir kağıt kalem çıkarıp, kendi kendine yazılı sınav yapsın...
Bu yılın ilk aylarında önünüze hangi hedefleri ve hayalleri koymuştunuz?
Yapabildiniz mi?
Hepsi olmasa bile, bari bir bölümü uygulamaya geçti mi?
Yoksa, "beş dakika daha" diyerek ertelenen alarmlar gibi, hayatı da mı erteledik...
"Gerçekleşmesi mümkün" bir hayaliniz yerine gelmediyse bir tek sebeple açıklanabilir...
Yeterince istemediniz!
Hayır hayır! Öyle "evren" yaz, "bilmemkaça" gönder, isteğin sana "enerji şeklinde paket servisle" gelsin falan demek istemiyorum...
"İstemek" eşittir "çabalamak" benim sözünü ettiğim...
Bir şeyi sahiden istiyorsanız, onu elde etmek için elinizden gelen her şeyi ama her şeyi yaparsınız...

Hayallerimize kavuşuncaya dek, yola devam edelim...
Ve... Sahiden isteyelim...
2016'nın son köşe yazısı benim için...
"Mutlu yıllar" ve "2017'de hayaller gerçeğe dönüşsün" diyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.