• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
’Kurban kozası’ndan ‘katil’ çıkar mı! NİL KUYUMCU

'Kurban kozası’ndan ‘katil’ çıkar mı!

nil.kuyumcu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22 Şubat 2017, 20:23

Nasıl berbat, nasıl ürperten bir domino etkisi bu...
Kurban ve katil nasıl olur da bir anda yer değiştirir...
Yaşadığı dram nedeniyle kahrolduğunuz biri var ortada...
Onunla birlikte üzülüyor, acısını paylaşıyorsunuz...
Ve sonra...
Bu kez "kurban", adeta kendini "vuran" silahı eline alıp "katilin" yerine geçiyor...

Ekim ayında tecavüz edilip öldürüldükten günler sonra cesedi bulunan 3.5 yaşındaki Irmak Kupal'ın babası, "kurban" olmayı bırakıp "katil" rolünü üstlendi...
Eşini, yani Irmak'ın annesini ve diğer kızını bıçaklayıp öldürdü...

Peki bu "nefret ettiren" değişimin sebebi ne?
Bir kurban, aylarca acıyla beklediği kozasının içinden nasıl katil olarak çıkıyor!
Kendisi bir evlat kaybetmenin acısını bilirken, eşinin ailesine bu acıyı nasıl yaşatıyor!
Ve henüz 10 yaşındaki diğer kızını nasıl bıçaklayabiliyor!

Bilal Kupal'ın "kahreden dönüşümü" üzerinde uzun düşünmek gerek... Bu "bireysel" bir vaka mı; yoksa toplumun genelini etkileyebilecek, bir psikolojinin yansıması mı?
Her gün sayısı artan cinayetler, tecavüzler, tacizlerde, kurban veya kurban yakınları nasıl bir psikoloji ile hayatına devam ediyor?
İçlerindeki öfke sahiden dinebiliyor mu?
Dinmiyorsa, geçmiyorsa, hafiflemiyorsa, bunu topluma veya kendi yakınlarına nasıl yansıtıyorlar?
En önemlisi de, olaydan sonra geçici süreyle verilen psikolojik/manevi destek, sahiden yeterli oluyor mu?

Dikkat ederseniz, kamuoyunu yakından ilgilendiren "adli olaylarda", kurban veya kurban yakınlarına genellikle "maddi destek" verilir...
Bir "yaraya", "para"yla pansuman yapılır!
Ya sonra?

Bu aileye de maddi yardımda bulunulmuş, hatta cinayetin işlendiği ev armağan olarak verilmişti!
Bütün tecavüzcülerin, çocukluğunda bir taciz ya da tecavüz mağduru olduğu söylenmez mi!
O halde karşımıza, kahreden ve nefret ettiren bir devir daim mi çıkıyor!
Kurban ve katil olmak arasındaki sınır çizgisi ihlale mi açık...
Bir yaraya "para"yla merhem olmaya çalışarak "manevi desteği" atlıyor ve "kurban"ları, tehlikeli bir süreçte yalnız mı bırakıyoruz!

Marmaris, pedala basıp İzmir'i solladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent içindeki 39 kilometrelik bisiklet yolunu 90 kilometreye çıkarmayı hedefliyor...
İzmir'in bisiklet dostu bir kent olması harika!

Madem öyle, hadi bisiklete binelim ve basalım pedalı Marmaris'e...
Bakalım Marmaris Belediyesi ne yapıyormuş?

Marmaris Belediyesi, Avrupa'nın 40 milyar euroluk bisiklet ve doğa yürüyüşü harcama pastasından pay almak için düğmeye basmış...
İlçedeki 10 kilometrelik kesintisiz bisiklet yolu ve doğa içinde 710 kilometrelik bisiklet rotası ile Marmaris, Avrupalı bisiklet ve doğa yürüyüşü tutkunları için cazibe merkezi olmayı hedeflemiş...

Peki neler yapılmış?
Marmaris Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Ali Acar şöyle anlatıyor:
* 710 kilometreyi bulan bisiklet rotası için 420 bin lira harcandı.
* Bunun yüzde 75'i Kalkınma Ajansı'nca hibe verildi.
* Bisiklet rotaları 9 fuarda tanıtıldı.
* 5 dilde broşür hazırlandı.
* 10 bin harita bastırıldı.
* Web sitesi kuruldu.
* Akıllı telefon uygulamaları hazırlandı.
* Bin 200 yönlendirme levhası dikildi.
Hıımmm...
Peki biz, İzmirliler olarak kıskanç mıyız? Bisiklet yollarını turistlerle paylaşmak mı istemiyoruz!
Turizm geliriyle kasamız mı doldu taştı!
Ve... İzmir niye kendini yeterince tanıtamayıp, hiçbir özelliğini tam olarak fırsata dönüştüremiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.