O gündem bu gündem derken memleketi unuttuk...
Günlerdir İzmir ile ilgili tek kelam etmediğimi fark ettim!
Eh hadi buyursunlar madem, bugün hemşehri moduna geçiyoruz...
Konumuz; otobüsümüz, metromuz ve vapurumuzun ardından nostaljik tramvayımızda!
Tüm iyi niyetimle, "Eminim ulaşım sorununu çözecektir.
Bizi aktarma işkencesinin ardından, güllük gülistanlık toplu ulaşım günleri bekliyor" diye düşünmek istiyorum...
Böyle düşünmek için de kendimi hayli zorluyorum...
Çünkü içimdeki diğer ses hala, "Ne gerek vardı yahu" deyip duruyor, ben de "Dur bakalım bekle" diyorum!
Alsancak hattı devreye alınınca bizzat deneyeceğim!
Ama bizim taraf hala yapım aşamasında olduğu için Karşıyakalı yolcuların tramvay maceralarıyla idare ediyoruz...
Biliyorsunuz, travmay deneme seferlerine başladığı ilk gün "dakika 1, gol 1" kaza yaşanmıştı...
Geçtiğimiz günlerde de iki çocuk, tramvayın arka vagonuna tutunarak tehlikeli bir yolculuğa çıkmış...
İzmirlilerin bir bölümü endişeli...
Sürücülerin de yayaların da bu yeni ulaşım aracına adapte olamayacağı, kazaların devamının geleceği görüşünde...
Ben kaza konusunda endişeli değilim, bize bir şey olmaz!
Niye mi?
Biz alışkınız!
Karşıyaka'nın eski vapur yolculuklarını hatırlayın...
İzmirliler kendilerini, "uzun atlama sporcusu" zannederdi!
Daha vapur kıyıya yanaşmadan ve ahşap geçit konulmadan karşıdan karşıya ölümüne atlardı!
Kaldırımlar desen malum...
Sürekli engebeli arazide ilerliyoruz...
Bir nevi komando eğitimi!
İzmirli kadınlar, ayakkabılarının topukları kırılmasın diye gösterdiği çabayı bilime adasa, bütün Nobel ödüllerini toplar!
Aaaa ünlü Menemen dolmuşlarını unutmayalım...
Camel Trophy pilotlarının bile tozunu attırırlar yollarda...
Onlarla birlikte yolculuk yapan İzmirliler için tramvay nedir ki!
Mehtapta sandal sefası gibi!
Ya otobüsler...
Ayakta yolculuk yapa yapa, en iyi eskrim sporcusunun bile dengesiyle yarışır haldeyiz...
O ani frenlerde düşmemek için tutunurken yaptığımız kaslar, her gün 20 kilogram ağırlık kaldırsak çıkmazdı!
Peki ya o koşu!
Otobüse binmek için koşmayan bir İzmirli var mıdır şu memlekette!
Özellikle erkekler çok eğlenceli bu konuda!
Hareket etmek üzere olan otobüsü, ıslıkla durdurma fikrini ilk kim ortaya attıysa kendisini tebrik etmek lazım!
Ve o ıslığı duyup; duran ilk şoför kimdi acaba!
Yani özetle, İzmirliler yeniliklere kolay adapte olacaktır...
Bir süre sonra tramvay da bizim için tehlike olmaktan çıkıp, "oyuncak tren" moduna geçecektir!
Endişelenmeyin, bakın bizim anlı şanlı ulaşım tarihimizde neler atlattık!
Burada sorun zaten, tehlikeyi atlatmak değil, tramvayın ne işe yarayacağını çözmek!
O güne kadar, el ele veriyor ve şöyle diyoruz İzmirliler...
"Demirden korksak, trene binmezdik!"