Fakirlerle takılmayın!
Yazıya, "Tanrım! Yarattığına sözüm yok" diye başlıyor ve devam ediyorum!
Mankenler dünyamızın güzide isimlerinden Özge Ulusoy, kendisine "Neden bütün mankenler zengin iş adamlarıyla birlikte?" diye soran üniversiteli gence, "Niye bütün mankenler zengin iş adamlarıyla mı? Çağla (Şıkel) Emre Altuğ'la evliydi. Mankenler gidip fakirle mi çıksınlar yani, anlamadım" diye yanıt vermiş!
Aboovv!
Özge Ulusoy, 6 yıldır birlikte olduğu Hacı Sabancı'yla ayrıldı.
Hacı diyorum, Sabancı diyorum!
Ulusoy kriterlerine göre, bu durumda aşk için adamın soyadı bile yetiyor!
Fakirlerle birlikte olmayın tabii!
Aşk karın doyurmuyor!
İstanbul'un rezidansları, Boğaz'daki yalıları, lüks villaları dururken, iki gönülün bir olup, samanlığı seyran etmesine gerek yok!
Yalnız ben hep bir konuyu merak ederim!
Hani "yakışıklı" erkek tanımlaması yapılır ya...
Ve o gayet karizmatik ve bir içim su bulunan erkek genellikle zengindir!
İşte, gerçek bir gözlem yapabilmek için şu testin uygulanmasını öneririm:
"Bak şimdi, o yakışıklı dediğin adamı al! Bir devlet dairesine götür. Hani böyle rengi tanımlanamayan gri mavi arası bir takım elbise olur. O takım elbiseyi giydir. Adamı da vezneye koy.
Senin de elinde ne bileyim su, elektrik, doğalgaz faturan olsun.
Sen elindeki faturayı uzatırken, veznedar ile göz göze geldiniz.
Nasıl? Yakışıklı mı?" İşte o anda, genellikle ilahi bir güç, kadının gözlerine miyop, hipermetrop, astigmat ameliyatlarını "üçlü kokteyl" olarak yapar!
Bir anda görüntü gerçeğe dönüşür...
Kimse itiraf edemez ama kadın o an "aydınlanır" ve adamın bırak yakışıklılığı, bu tanımlamanın yanından bile geçmediğini fark eder! (Yazının girişindeki 'Tanrım yarattığına sözüm yok' cümlesini hatırlatayım.)
Evet ne diyorduk?
Özge Ulusoy haklı!
Mankenler öyle fakirlerle mi birlikte olacak?
Siz kolay mı sanıyorsunuz mankenliği?
KPSS'de kaç puan alınıyor biliyor musunuz siz?
Hele o üniversite sınavlarında mankenliği kazanmak için gereken puanla Tıp Fakültesi'ne girer, hatta yan dal olarak da Atom Mühendisliği okursunuz! O denli zor!
Bu memlekette "Yollar yürümekle aşınmaz" demiş büyüklerimiz...
O podyumda yürüüü yürüüü yürüüü, stilettoları aşınıyor da gıkları çıkmıyor mankenlerimizin...
Siz de onların o kadarcık isteğini hoş görün!
Bu kariyer merdivenlerini o kadar güçlükle çıkıp, sonunda rahat bir hayat yaşamak istiyorlar...
Ne diyelim?
Hacı'lar feda olsun manken bacılara!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.